Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

296 syf.
10/10 puan verdi
Hatırladın mı Beni ~ Pınar Gedik Birçoğumuzun hayatında, çocukluk döneminde yaşadığı deneyimlerin izleri derin bir şekilde yer etmiştir. Öyle ki o dönemdeki bir kayıp, bir ihmal ya da travma, yetişkinlikte bile hâlâ hissedilen duygusal bir iz bırakabilir. Kimi insan, ilişkilerinde güçlü bağlar kurmakta zorlanırken kimisi de hayatları boyunca farklı zorluklarla yüzleşebilir. Toplumun dayattığı roller ve beklentiler de işin içine girdiğinde, işler daha da karmaşık hâle gelebilir. Belirli cinsiyetlere, yaş gruplarına ya da sosyal normlara uygun davranma baskısı, insanın iç dünyasında derin bir etki yaratabilir. Bir yandan yaşadığımız kişisel deneyimler, diğer yandan toplumsal beklentiler; hepsi bir araya geldiğinde nasıl da karmaşık bir tablo ortaya çıkar. Psikolojik açıdan bakıldığında ise bu travmatik deneyimlerin kişinin kimlik oluşumunun, özsaygısının ve duygusal dengesinin üzerinde ne kadar büyük bir etkiye sahip olduğunu görmek mümkündür. Kitap, kişisel başkalaşım adına bir rehber görevi görüyor. Sayfalar arasındaki özgürlüğün karmaşıklıklarında gezinirken; her bir karakterin kendi reddiyelerinin ağırlığı altında ezilen zihinlerin de özgürleştiriyorsunuz. Altı karakterinde bireysellikleri, kolektif insan deneyiminden alınan parçaları temsil ediyor. Yani içimizdeki çok yönlü doğayı yansıtan bir ayna görevini üstleniyor. Ancak bu isyanın ortasında yer alan kelimelerin arasındaki boşluklar akıllarda soru işareti oluşturuyor. Hangi toplumsal yapılar bu toksisiteyi besliyor ve bunları nasıl ortadan kaldırabiliriz? Dış etkenlerin şekillendirdiği bir çerçevede kişisel sorumluluk labirentinde nasıl yol alabiliriz? Zihinlerimizi miras alınan dogmanın ve toplumsal şartlanmanın prangalarından nasıl kurtarabiliriz? Belki de cevap, bu asi sayfaların içine yerleştirilmiş rahatsız edici gerçekleri kucaklamakta yatıyor. Okuma boyunca karakterlerin hayatlarını ve etraflarındaki dünyayı şekillendirmede oynadıkları rolleri duraklatmaya, düşünmeye ve sorgulamaya çağıran bu kitap; bireysel eylemlerin, insanlığın kolektif anlatısındaki derin etkisini kabul eden bir bilincin uyanmasına davet ediyor. Yer yer bazı anlatıların içinde suçu başkasına atarken, kendini sorumluluktan kurtaran zihniyetlerin uykusunu bozan amansız bir alarm gizli. Genel anlamda eser, belirli eylemlerin kendilerine izin verirken başkaları için bunları günah sayan yaygın zihniyete meydan okuyor. Yasemin'in çocuğu olmadan önceki ve sonraki hâlleri, eşi Kaya'nın aldatma dürtüsü, Elif'in küçük yaşlarda ailesi tarafından çocuk aklıyla terkedilme duygusu ve sevgilisi Can'ın babasından ona kalan kişilik mirası, Selen'in özgüven problemi ve yapamadığı bir şeyi başka bir nedene bağlama sebepleri ve eşi Ozan'ın ise üretkenlik ile çok düşünen yapısı. Tabii bir de kitapta deniz esintisi yaratan Daron var. Bir nevi ruh koçu olan Daron beni gerçekten büyüledi ancak her insanın içinde kendinden bile habersiz başka bir kendisi vardır. Öte yandan ise her insanın hikâyesi başkadır. Ne demek istediğimi Daron'un yaşadıklarını okurken anlayacaksınız. Kitabın sonlarına doğru anlık bir zihin tutulması yaşadım. Çok fazla detaya girmeden Daron'un beni bu denli etkileyen cümlelerinden birini sizlerle de paylaşmak istiyorum. "Herkes kendinden, hayattan, 'an'dan mutsuz. Ya hep geleceği düşünerek, ileri sarmak istiyor, ya geçmişi düşünerek, başa almak. Ve tüm bunları da unutarak başarmanın peşinde. Yaşadıklarını, acılarını hatta bazen kim olduğunu unutarak. Oysa çözüm unutmak değil, hatırlamak. Ruhun unuttuklarını hatırlamak." Bence birçok durumda hatırlama eylemi, ruhumuzun derinliklerinde gömülü ya da uykuda olan anıları yeniden canlandırmayı destekler. Her davranışın ya da düşüncenin temelinde olan mutlaka bir yaşanmışlık vardır. Kitabı okumanızı tavsiye ederim. Şimdiden okuyacak olanlara keyifli okumalar diliyorum.
Hatırladın mı Beni?
Hatırladın mı Beni?Pınar Gedik · Destek Yayınları · 20238 okunma
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.