1. İmanını kaybetme korkusu.
Zira ayet-i kerimelerde buyrulur:
"Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin." (Al-i İmran, 102)
2. Kıyamet günü kendisini rüsva edecek şeylerin melekler tarafından yazılması korkusu.
Zira ayet-i kerime'de buyrulur:
"İşte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır." (ez-Zilzal, 4-5)
3. Amelinin şeytan (aleyhi'l-la'ne) tarafından boşa çıkartılması korkusu.
Zira ayet-i kerimelerde buyrulur:
"(İblis) dedi ki: Rabbim! Beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde onlara (günahları) süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım! Ancak onlardan ihlaslı kulların müstesna." (el-Hicr, 39-40)
4. Ölüm meleği Azrail'e gaflet içindeyken ve ansızın yakalanma korkusu.
Ayet-i kerimede buyrulur:
"Ve sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et!" (el-Hicr, 99)
Hadis-i şerifte buyrulur:
"Kişi yaşadığı hâl üzere ölür ve öldüğü hâl üzere haşrolunur." (Müslim, Cennet, 83; Münâvî, V, 663)
5. Dünya ile mağrur olup ahiretten gafil kalma korkusu.
Ayet-i kerimede buyrulur:
"...Bu dünya hayatı, aldatma metaından başka bir şey değildir." (Al-i İmran, 185)
6. Çoluk-çocuğuyla fazlaca meşguliyete dalıp Allah Teâlâ'nın zikriyle yeterince meşgul olamama korkusu."
Ayet-i kerimede buyrulur:
"Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah katındadır." (el-Enfal, 28)