Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gelecekteki Kızıma/Oğluma Not
Kızım/Oğlum, seni her zaman seveceğim. Seni asla bırakmayacağım. Hayatı sizlere öğretmek benim vazifemdir. Çocuk yaşlarınızda elimden geldiğince sizlere destek olmaya, kişisel gelişiminize katkıda bulunacağım. Yüzme kursuna, oradan kitap okumaya, bir enstürmanda olabilir veya satranç oynamak. Sahi, hayatı sizlere ben mi öğreteceğim yoksa hayatın akışına bırakıp sizlerin mi bu dersi çıkarmanız lazım, o zaman göreceğiz. İki seçenekte yanlış değil neticede. İkinci seçenekte sizlere yol gösterir. Hangi yolu seçerseniz nasıl bir bedel ödemeniz gerektiğini anlatırım. Dur dur, çok erken girdik. Hızımı alamadım bir an. İleride ki eşime (annenizin ta kendisi) güzel bir koca (sizinde babanız) olacağım. Saygımızı yitirmeden, sevgimiz körelmeden sizlere bakacağız, büyüteceğiz, biz sizlere bir şeyler öğretirken sizler anne ve babanıza bir şeyler öğreteceksiniz. Kafanız zehir gibi çalışıyor, çocuksunuz sonuçta :) sıpalar sizi. Bir evcil hayvanımız olur. Hayvan sevgisini sizlere kazandırmak isterim. Aslında sizlere her türlü sevgiyi kazandırmak isteriz. Sevgi insanın kalbinde çiçekler açtırır. Siz de çiçek gibi bireyler olun. Kimi zaman acıyı da tadacaksınız. Bisikletten düşünce diziniz uf olacak. Öper birşeyciğiniz kalmaz. Ne demiştik… sevgi, değil mi? Sevgi! Kitaplar okurum ben size :) hatta küçük prensi çok seveceğiz. “Baba bir kere daha okusanaa, nolurrr.” diyişinizi duyacağım gibi, ne diyorsunuz :) Oğlum/Kızım, kitaplar sizi dingin tutar. Farklı bir bakış açısı kazandırır, farklı karakterlerle tanışırsınız, Tom Sawyer’ın Maceraları, Stefan Zweig Satranç, Cengiz Aytmatov’un kalemi çok kuvvetlidir bak, İlk Öğretmenim’i okuyun. Şiirler okuyun, şiirler! Hatta mümkünse yazın. Sizlerin geninizde bu yetenek var, hiç şüpheniz olmasın. Turgut Uyar’ı severdi babanız. Bakalım siz hangi şairi daha çok seveceksiniz. Orhan Veli? Cemal Süreya? Artık eşek kadar oldunuz, boyunuz bize yetişiyor yavaş yavaş :) Okulda sizlere fizik türkçe matematik (ki babanız matematiği çok sever) öğretirler, fakat hiç kimse sizlere okulda insan olmayı öğretmeyecek. Çok zorba insanlar göreceksiniz. Yüzünüzle, gözünüzle, boyunuzla ve posunuzla dalga geçecekler. Siz geçmeyin, ben sizi öyle yetiştirmedim. Efendiliğinizi hiç bozmayın. İyi insan olun çocuklarım. İyi insanlar bu dünyada elbet bir gün kazanacak. Sevgi ve saygı herkeste olacak. Herkes birbiriyle çok güzel konuşacak. Ahh, ah! O günleri göreceksin kızım/oğlum. Yokluğun da ne olduğunu bileceksiniz, zenginliği de. Sonradan görme olmayınız. Gösteriş meraklısı olmayınız. Yüce Tanrı sizleri dünyaya gösteriş yapın diye değil, insanlara faydamız olsun, bir gelecek sonraki nesil bilimde, ilimde, teknolojide ilerleme kaydetsin diye yarattı. Gelecek nesiller yarın bir gün sizin çocuğunuz olacak. Onlara güzel dünya bırakmak istiyorsanız, çalışın! İyi mevkilere gelmek kolay değildir, bedel ödemek gerekir! Kendinizi geliştirin, yüce Tanrı sizlere akıl vermiş, bunu kullanın. Zamanı geldiğinde birilerine gönül vereceksiniz. Oğlum/Kızım, sevdiğiniz birinin olması kötü bir duygu değildir. Ayıplanacak birşey de değildir. Zaman zaman ayrılıklar yaşayacaksınız. Bunlar sizleri yıpratıcak, kimi zaman hüngür hüngür ağlayacaksınız. Ağlayın elbette, sonuçta sizlerde etten kemikten varlıklarsınız. Duygularınız var, umutlarınız var çok normal. Tek bir şeyi unutmayınız! Seçeceğiniz insan ileride çocuğunuza iyi bir ebeveyn olabilecek mi? Sizin ömrünüzü kısaltmak değil, uzatmaya ve bu yola başkoymaya var mı? Birbirinize olan saygınızı yitirmeyeceğine inanıyor musunuz? Kavgalarınız olacak, çok kavga edeceksiniz. Günün sonunda tekrar birbirinizi sevmeye, sorunları çözmeye çalışıyorsanız ne mutlu size :) Eee artık annenizde ben de bir torun sevmek nasip olur belki :) Daha öğreneceğiniz çok şey var. Merak etmeyin, hayatın akışına bırakın. İçinizi dinleyin. Hayalleriniz ve hedefleriniz olsun. Yılmayın! Buna çok uğraşacaklar. Ne demiş Marcus Aurelius; ”Bir başkasının karanlık mizacını umursama, doğru yolundan sapmadan ilerle” Daha çok şey söylemek isterdim çocuklarım, ama herşeyi söyleyemem. Bazen balık tutmayı öğretmemem gerekir size, yalnızca oltayı nasıl kullanman gerektiğinini öğretirim kimi zaman :) Babanız bu fikirleri yazıya dökerken, orta gelirli bir ailenin 23 yaşında mühendis bir oğluydu. Bakalım annenizle yolumuz ne zaman kesişecek ;) Sizleri çok seviyorum, canım yavrularım! Çocuklarım benim! Kızım/Oğlum… noktayı koyma vakti gelmiştir. Hoşça kalınız❤️ Sizi seven babanız, Mustafa AKMAN
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.