nâ-bercâ:(f.b.s.) yersiz, yolsuz, (bkz: nâ-becâ).
nâ-bûd: (f.b.s.) 1. yok olan, bulunmayan. (bkz: ma'dûm). 2. sonradan yok alan. 3. iflâs etmiş, perîşan olmuş, (bkz. muzmahil).
nâ-çâr: (f.b.s.) 1. çaresiz, ister istemez. 2. …zorunda kalmış, (bkz. mecbur, muztar). 3. zavallı, (bkz. bî-çâre).
nâdânî: (f.b.i.) 1. bilmezlik, (bkz: cihâlet). 2. nobranlık, kabalık.
nâ-dîde: (f.b.s.) 1. görülmemiş, görülmedik. 2. pek seyrek bulunan, çok değerli. 3. i. kadın adı.
nâevs: (f.i.) kilise, manastır.
nâ-hudâ: (f.b.s.) 1. Allahsız, Allahtan korkmaz. 2. gemi kaptanı.
nâ-hudâ-yi Hudâ-nâ-şinâs: Allah'ı tanımayan gemici [Süleyman Nazif‘in kullandığı cinaslı bir tâbir]. (aslı "nâv-ı hudâ tekne sahibi" dir).
nâ-hudâ-teres: (f.b.s.) Allah'tan korkmaz.
nâime: (a.s.) 1. nazlı büyütülmüş [kadın, kız]. 2. i. zool. yumuşakçalar, fr. mollusques. 3. i. kadın adı.
nâ-kâre: (f.b.s.) 1. işe yaramaz, yararsız. 2. tembel, üşengeç, uyuşuk.
nâme: (f.i.) 1. mektup. 2. sevgiye ve aşka dâir yazılmış mektup. 3. kitap, mecmua.
nâ-pervâ: (f.b.s.) 1. pervasız, korkusuz, çekinmez, aldırışsız, (bkz: bî-pervâ). 2. sersem.
Peyda vü nâ-peydâ: belli belirsiz.
Ehl-i nâr: cehennemlik olan.
El-intizârü: eşeddü min-en-nâr bekleme, ateşten daha şiddetlidir.
nârencî: (f.s.) turuncu, turunç renginde.
Nârven: bot. karaağaç.
nâ-şitâ: (f.b.i.) sabahtanberi bir şey yememiş olma.
nesrin: (f.i.) 1. yaban gülü, Ağustos gülü. 2. mısır gülü. 3. Van gülü. 4. kadın adı. [nisrin şekli de vardır].
nester, nesteren, nesterûn, nesterin: (f.i.) ağustos gülü, yaban gülü.
Neşvâ: (a.s. neşve'den) çakırkeyif, sarhoş, (bkz: bed-mest, sekrân).
nevrâ: (a.s. nevr'den) 1. (daha, çok, pek) parlak. 2. i. kadın adı.
nâ: ["enver" in müen.]. (bkz: enver).
nev-rûz:(f.b.i.) 1. yeni gün. 2. Güneş'in koç burcuna girdiği gün olup rûmî martın dokuzuna rastlar, ilkbahar başlangıcı ve Celâlî takvimine göre yılbaşıdır.
nigâl: (f.i.) ateşli kömür parçası.
nigâr: (f.i.) 1. resim. 2. (resim gibi güzel) sevgili. 3. s. resmedilmiş, resmi yapılmış.
Nihân: saklı, (bkz. mah-cûb1, mahfî, mestur). 2. bulunmayan; görünmeyen. 3. i. sır.
Nîrân: (a.i. nâr ve nûr'un c.) 1. aydınlıklar, parıltılar, ışıklar. 2. cehennem, tamu. (bkz: dâr-üs-saîr, dûzah). 3. ateş.