Gönderi
"Ferman padişahın dağlar bizimdir!"
İki aşık, iki ozan, iki düşman. Ayrı cephelerden birbirine bakan iki saz aşığı. Kozanoğlu isyanı sırasında savaş alanında karşı karşıya gelirler. Bir tarafta Avşar ellerini kendine yurt edinen Dadaloğlu diğer tarafta dengbejlerin piri Evdal ve iki ozanın dilden dile, telden tele akan sözleri.
Abdullah Aren Çelik son romanı Revan'da Yaşar Kemal'in Kürtlerin Homeros'u dediği ve kendisinin de çok beslendiğini söylediği Evdale Zeynıke ve padişahın fermanlarına kafa tutan, dağları kendine mesken edinen Dadaloğlu'nu, bu kadim toprakların iki büyük ozanını karşı karşıya getiren gerçek bir olaydan yola çıkarak, savaşı, ölümü, iktidarı, ihaneti, dönemin siyasi ve tarihi olaylarını, sevdayı, aşkı, özlemi, hayatı ve her şeyden önce insan olmayı, yaşarken başkası olanların hikayesini anlatıyor, dupduru bir dil ve sade bir anlatımla. İleride Hep Yalnız, Kandan Adam ve Yediler Teknesi'nden sonra bu kez Revan'la yeni bir yolculuğa çıkarıyor okuyucusunu.
Kitap hem hikayesi, hem işlenişi ile ayrı güzel, içerisindeki aşıkların anlattığı hikayeler, aralara serpiştirilen türküler, deyişler ile ayrı bir güzeldi. Buraya ne yazsam az olacak onu biliyorum ama çok heyecanla beklemiştim ben Revan'ı, hatta biraz sevgili yazarımızı kitabın çıkışı ile ilgili darlamış da olabilirim. Ama beklediğime değdi ve çok da severek okudum. Bu kadim topraklarda anlatacak ne çok hikaye var diye düşündüm okurken, ne çok olay var. Ve tabii işin güzel tarafı bu hikayelerin ehil eller ve edebiyat aracılığıyla herkesle buluşuyor olması.
Revan artık okuyucusuna yani bizlere emanet. Okuyun Revan'ı. Evdal'ın yolculuğunda ona yarenlik edin. İsyanına, öfkesine, yeminine, özlemine, derdine ortak olun.
İnsan sonunda iyi ki edebiyat var diyor...
Keyifle okunsun....
··
3 plus 1
·1,267 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.