Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yeni yıl yaklaşırken gündem olan Nahıl Ağacı tasvirlerine bakalım...
Kelimenin aslı Arapça nahl olup “hurma ağacı” anlamına gelir. Düğün sahibinin maddi gücünü ve toplumdaki yerini gösteren bir simge olarak kullanılmıştır. Nahıl ağacı kültürü ve tasvirleri ilk Sümer Uygarlığında görülmektedir. Frigler’den itibaren Anadolu’da süregelen bereket ve zenginliğin temsili yapay tasarımlardır. Frigler döneminde Afyonkarahisar ve Konya bölgesinde yılın belli günlerinde ve daha çok ilkbaharda yapılan dinî törenlerde önde erkeklik gücünü simgeleyen Nahıl ağacı taşındığı bilinmektedir. Osmanlılarda ise bu ağaç tasarımı özellikle saray düğünlerinde bal mumundan yapılarak gelinin veya sünnet çocuğunun önünde götürülen süslü ağaca verilen isimdir. 1582 ve 1720 Şehzadelerin sünnet şenliklerini aktaran Surname nüshalarında bu ağacın tasvirlerine rastlayabiliriz. Osmanlı kaynaklarına göre Nahıl ağaçlarının boyutları 2- 25 metreyi bulmaktadır. Şekerlemelerin, meyvelerin, tellerin, ışıkların sarkıtıldığı bu ağaçlar kaidelerle desteklenir ve iki yüze yakın esir tarafından taşınmaktadır. Resimde görüldüğü üzere kalabalık bir grup kaidelerden tutmak suretiyle ağacı taşımaktadır. Ağaçların 2-25 metre arası boyu sebebiyle bazı evlerin cumbaları ağaçların geçişi sırasında yıktırılmıştır ve devlet tarafından şenliklerden sonra tekrar yaptırılmıştır. Örneğin I. Ahmed’in 1612’deki düğün şenliğinde nahıl ağaçlarının sokaklardan geçişi sırasında otuz kadar ev yıktırılmış, sokaklar genişletilmiştir. (1720 Şenliklerindeki yıkım ekibi) Lale devrine şahitlik eden bir diğer isim elçilik aracılığıyla Osmanlı topraklarına gelen Fransız ressam Van Mour’dur. İstanbul düğünlerini resmettiği eserinde Nahıl ağacı görüntüleri vardır. Bu tasarımın hem doğudan hem de batıdan sanatçılar tarafından resmedildiğini eserlerden gözlemleyebiliriz. Günümüze yansıyan bu örnekte bir çubuk üzerinde geometrik formlara sabitlenen mumların, kurdelelerin, meyvelerin olduğu görülmektedir. Erciyes’in Bereketi (Suha Arın, 1987) Buradan nahıl tasarımlarının yalnızca imparatorluk şenlikleri için kullanılmadığını halkında tasarımlarını kendi düğünlerinde kullandıklarını anlayabiliriz. Saraydan köylere kadar toplumun her kesiminin geleneği olarak nahıl formları ile karşılaşmaktayız. Nahıllerin zenginliğe göre gümüşten ve değerli taşlardan yapılanları da vardı. Örneğin: Kanûnî Sultan Süleyman’ın kız kardeşi Hatice Sultan’ın Makbul İbrâhim Paşa ile evlenmesi dolayısıyla 1524’te düzenlenen şenlikte nahıllerden birinin 60.000, diğerinin 40.000 parçadan oluştuğu söylenmektedir. Halk tasarımları daha sadedir. Vanmour çizimi ile düğün alayı Belgesel yönetmeni Suha Arın’ın ‘Erciyes’in Bereketi’ 1987 yılına tarihlenen belgeselinde Nevşehir bölgesinde tasarlanan nahıl ağacının düğünlerde kullanımı gösterilmektedir. Hâlâ günümüzde bazı yöre düğünlerinde kullanılan Nahıl Ağaçları meydandan geçerken Ürgüplü Aşık Mahfi Baba (1791-1853) tarafından yazılan ‘Nahıl övme şiiri’ okunmaktadır. Alıntı: twitter.com/tasvirsanatlari...
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.