Gönderi

İki ayaklılıkla ilgili başlıca problemlerden biri hamilelikle alakalıdır. Hamile memeliler, iki ayaklı da dört ayaklı da olsa, sadece cenin değil, buna ek olarak plasenta ve fazladan sıvılar yüzünden de ciddi miktarda ekstra ağırlık taşımak zorundadır. Doğuma iyice yaklaşıldığında, hamile bir insanın ağırlığı yedi kiloya kadar artabilir. Fakat dört ayaklı annelerin aksine, bu ekstra ağırlık insanlarda ağırlık merkezini kalça ve bacakların önüne doğru kaydırdığı için, yere düşmeye yönelik bir eğilime sebep olur. Her anne olacak hamile kadın, size hamileliği ilerledikçe daha dengesiz ve rahatsız olduğundan ve bunun sirt kaslarını yorucu bir şekilde daha fazla kasmasina veya ağırlık merkezini yeniden kalçalarının üzerine getirmek için arkaya doğru eğilmesine sebep olduğundan bahsedecektir. Her ne kadar bu değişik duruş enerji tasarrufu sağlasa da bel omurlarının birbirinden ayrışmaya çalışmasıyla fazladan kesme basıncına sebep olmaktadır. Bel ağrısı bu yüzden insan annelerinde sıklıkla görülen, zorlayıcı bir sorundur. Fakat doğal seçilimin bu fazladan ağırlıkla baş etme konusunda, hominin annelerine omurgalarının üzerinde kıvrılttıkları kamalaşmış omur sayısını artırarak yardımcı olduğunu görürüz: Dişilerde bu omurlardan üç tane bulunurken erkeklerde iki tane bulunur. Bu ekstra kıvrılma, omurga içindeki kesme kuvvetlerini azaltır. Doğal seçilim de bel omurgaları bu basınca dayanabilecek güçlü eklemleri olan dişileri seçer. Ve tahmin edebileceğiniz gibi, iki ayaklı ve hamile olmanın oluşturduğu nadir problemlerle baş edebilmek için gerekli uyarlanımlar çok eskidir ve şu ana kadar bulunmuş en yaşlı hominin omurgalarında da görülmektedir.
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.