Hasan Morkoç Eksik mutlulukların kendine bağımlı yapma özelliği vardır. Belki de en etkili ve zararlı bağımlılıklardan birisidir. Sizi kendine hapsederek hayatı kaçırmanızı büyük bir zevkle izler...
.
.
Sonsuzluğa ulaşmanın yolu daha uzun yaşamak değil, olabildiğince erken ölmektir...
.
.
Çürümüşlüğün zaferi için sahte tazelik karşısında daima isyan halinde kalıp onu yok etmek istiyoruz."
.
.
Merhabalar sevgili kitap dostlarım... Monoton hayatımızdan şikayet eder dururuz değil mi? Peki ya, kendi kafamızın içindeki monotonluk... Karanlığa hapsolmuş yönlerimiz... Karanlıkta Monotoni... Karanlığın monotonluğunda öykülerle hayatınıza girmek istiyor.. Ve öyle öyküler anlatıyor ki... Satır aralarındaki karanlık, satır aralarındaki yok olma, satır aralarındaki çaresizlik ve kaybolma hissini iliklerinize kadar hissediyorsunuz... Yeraltı edebiyatı ve öykü kitapları okumayı sevenleri şöyle alalaım efendim... Çünkü, başlıyoruz
.
.
Eserimiz, 9 ayrı öyküden oluşuyor.. Her biri, sizlere bambaşka bir dünyanın kapılarını aralıyor... Ve evet, etkiliyor... Hem de çok etkiliyor.. Peki, benim en çok sevdiğim öyküye gelelim mi? Ya da en çok üzerinde durup düşündüğüm... Kendinizi yok edebilir misiniz? Ruhunuz ve bedeniniz bir savaşta ise... Ve siz o savaştan galip çıkmak istiyorsanız? Peki, ya parça parça yok olurken, yaşadığınız rahatlama... Kulağa ne kadar karanlık geliyor değil mi? Siz bir de Pierre'nin mektubunda yazdıklarını okuyun... Ben mi? Ben okudum, şaşırdım, ve sanırım alt metinde verdiği mesajı anladım.. Diğer tüm öykülerde olduğu gibi!... Sıra sizde der, hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim. Kitapla Kalın
