Bir Acayip Cenaze Töreni
BİR ACAYİP CENAZE TÖRENİ
BİRSEN TANKAYA DİNÇ
SİYAH-BEYAZ YAYINLARI
Merhabalar Sevgili Kitap Dostları
Bugün sizlere Sevgili Yazar Birsen Tankaya Dinç Hanımın Kaleminden çıkıp #siyahbeyazyayinevi tarafından yayınlanan 
Bir Acayip Cenaze Töreni adlı kitap yorumuyla geldim...
-Kitabımızın türü roman olup;her bölümü rakam yerine 1 harf ile adlandırılmış olan 78 Bölüm, 199 sayfadan oluşmaktadır. Her bir bölüm harfinin birleştirilmesi sonucunda “SENİ YARI YOLDA BIRAKMAMALI YOLA ÇIKIYORSANIZ YOL ZOR OLSA DA DOSTUNUZ HEP YANINIZDA OLMALI” cümlesine ulaşıyoruz. Yani Yazarımız hem kitabın bölümlerini harflerle sıralayarak bir fark yaratmış hem de okura hayatına not alması için güzel bir ipucu bırakmış...
Kitabımızın Yazım dili sade, açık ve oldukça anlaşılırdır. Kurgusu okuru son sayfasına kadar ilerletebilecek potansiyele sahip bir şekilde sürükleyicidir.
Sizi ilk sayfasında içine çekmeyi başarıp son sayfasına kadar merak içinde ilerleten, aynı anda hem merak hem hüzün hem tebessüm duygularını yaşatan hem farkındalık kazandırıp hem bilinçlendiren tarzda konuları olan kitapları okumayı sever misiniz? Cevabınız evet ise bu kitap tam sizlik derim. Neden mi? Hadi gelin az biraz kitap içeriği hakkında bilgi vereyim size
-Kitabımızın asıl konusu ; Sultan Ana, Ahusu, Çiçek, Sevtap, Melahat, Cuma, Sevcan Teyze, Halit, Ziya, Elif ve isimlerini sayamadığım diğer karakterler olmak üzere birçok karakterin 2 cenaze töreninde buluşmalarıyla başlıyor.
-Sultan Ana ve Ahusu karakterlerinin bulunduğu gurup Hediye adındaki merhumun yakınlarıdır.
-Cuma, Sevtap, Çiçek, Melahat, Ahusu
farklı ailelerden, farklı yaşamlardan, farklı mahallelerden koparak birbirlerini bulup Sultan Ana 'nın çatısı altında bir yaşamı paylaşmaya çalışan, yaşanılan tatsız şeyleri çabuk unutan, gökkuşağı gibi renkli insanlardır.
-Sevcan Teyze, Halit,Zehra Hanım, Ziya, Kemal, Elif, Ferah, Banu... Bu guruptaki kişiler de Özlem adındaki merhumun yakınları ve arkadaşlarıdır.
-Bu karakterlerin yaşadıklarını ve yaşattıklarını Ahusu ve Sevcan Teyze'nin yazdıklarıyla okuyup öğreniyoruz...
-Cenaze Törenleri ölen kişinin yakın ve tanıdıklarının onu son yolculuğuna uğurlamak için ölen kişinin kaybına üzüldüklerini anımsatan siyah tonlarında kıyafetler giyerek biraraya geldikleri törenlerdir.
-Peki sizce bu kitabın adı neden “BİR ACAYİP CENAZE TÖRENİ” olarak yazılmış olabilir?
-Murat 124 marka araba Ahusu'nun hayatında yaşanmış hikaye ile yer edinmiştir. Bu araba babasının çalışıp didinerek alıp üzerine titrediği bir arabaymış. Murat 124 mahallenin kızlarına gelin arabası olacak hayalinde olan ama komşuları Huriye Teyze'nin ahdı üzerine onun cenazesini taşıyan araba olarak akıllarda yer edinmiş. Şimdi de arkadaşları Hediye'nin cenazesine gitmek için Sultan Ana 'nın en değerli varlığı olan Murat 124 ile gidilecektir...
-Hediye' nin arkadaşları son görevini yerine getirip arkadaşlarının cenazesini defnetmek için gittikleri cami'de bir cenazenin daha olduğunu görürler. Ahusu ve arkadaşlarının giydikleri kıyafetler Gökkuşağını andıran renklerde olup, Özlem adındaki merhumun yakınlarının ise siyahi bir giyime bürünmüşlerdir. Bunu gören kızlar utana sıkıla elbiselerini çekiştirselerde tüm gözler artık onların üzerine çekilmiştir bir kere.Kızların bu hallerini gören Sultan Ana tabiki olaya kayıtsız kalmayıp “Tüüüh reziller! Giyecek başka doğru dürüst siyah hiçbir şeyiniz yok muydu?” diye sert ikazlarda bulunur ama kızlardan çıt çıkmaz.
Diğer cenazenin yakınlarından olan Sevcan Teyze cenazeye gittiğinden beri ona buna laf atıp susmak bilmez. Eee hal böyle olunca herkes Sevcan Teyze'nin yanından kaçıp uzaklaşmaya çalışır .
-Ahusu 'nun birde gasilhanede çalıştığı bir arkadaşı vardır buraya gelmişken onu da görmeye gider.
-Peki arkadaşı neden bu işi yapmayı tercih etmiştir?
Hediye'nin cenazesini Sultan Ana, Ahusu, Cuma ve diğerleri sırtlanırken, Özlem'in Cenazesini “Nur
Yolu Evden Kabir 'e A.Ş” firmasının personelleri olan 6 Badigart dev adam taşımaktadır.
Merhumlardan Hediye zayıf, Özlem ise kilolu bir bedene sahipmiş ama Ahusu ve arkadaşlarının taşıdıkları tabut Hediye' nin kilosundan kat be kat ağır gelmiş onlara. Diğer cenazeyi taşıyan adamlarsa kuş tüyü taşır gibi hiç zorlanmadan tabutu indirip , kaldırıp taşıyorlarmış.
Mezarlığa tabutun verdiği ağırlıkla yavaş yavaş ilerlerken Sultan Ana 'nın “Hadi hadi canlanın artık!” komutu ile irkilirler. En büyük tepkiyi beti benzi bembeyaz olmuş bir halde Çiçek namıdiğer Saksı verir:
-Sultan Ana canlan canlan diyorsun ya aşağıdakiler duyarsa?
Sultan Ana :Aşağıdakiler kim?
Çiçek :Mezarlıktayız ya! Aşağıda toprağın altında yatanlar duymasın!
Bunları duyan Sultan Ana iki elini yukarı açarak :
-Haşa sümme haşa... Ey Rabbim! Şu an dünyada sana en yakın ve çabuk ulaşılabilecek yerdeyiz. Ey kurban olduğum ben sana ne yaptım! Kesin bir yanlışlık olmalı Çiçek'i verelim Hediye'yi bize geri ver lütfen... der.
Sonra da Her biri tabutun ucundan tutarak ilerlerler...
Özlem 'in tabutu mezarlığa taşındıktan sonra Sevcan Teyze, oğlum Halit tabuttan ses geliyordu deyip Halit'in hem içine kuşku düşürmüş hem de onun sinirlerini zıplattırmıştır.
Cenazeler zorda olsa güç bela mezarlığa getirilmiş getirmesine de ortaya kadınlar karışmış, cenazeler karışmış bir söz atılmaz mı? İşte burdan sonra olanlar olmuş ve bizim Hoca efendinin de sabrının sınırı zorlanmış.
Cenazeler yakınları tarafından tespit edilmek üzere biraz bekletilmiş.
Cenazelerin defnedilmesi için baya bir bekleyen merhumların yakınları daha fazla dayanamayıp oradaki mezarlık görevlisine daha ne kadar bekleyeceklerini sorarlar.
-Cenaze defin işlerinden sorumlu mezarcı her gün işlerinin yoğun olduğunu o nedenle listeli çalıştıklarını memnuniyetle dile getirir.
-Hergün birileri ölüyor. Ölüm yakınlarının üzerine kara bulut gibi çökerken onları defnetmekle görevli birilerini işlerini yapıp gelirlerini kazandıkları için mutlu ediyordu. Hayat Hergün öğrenilen bir bilgiyle biraz daha acımasız ve şaşırtıcı olduğunu gün yüzüne çıkarıyordu.Peki Böyle bir cevap karşısında siz ne yapardınız, ne düşünürdünüz?
- Cenazeler defnedilirken Ahusu Hoca Efendi 'nin yanına gider ve arkadaşı Hediye' nin ben ölürsem mezarımın başında şunu yapacaksın diye ondan söz alıp söylediği son isteğini dile getirir. Bunu duyan Hoca efendi kem küm edip , bu işin Oluru yoktur dese de Ahusu yalvar yakar Hoca efendiyi ikna eder.
-Peki cenazeler gerçekten karışmış mıdır?
-Sevcan Teyze'nin tabuttan ses duyması gerçek midir? Tabuta ölü yerine diri diri birinimi koymuşlardı acaba?
-Hediye'nin ölmeden önce arkadaşına vasiyet ettiği isteği neydi acaba? Bu vasiyet nasıl bir istekten oluşuyordu ki Hoca efendiyi o kadar çok kızdırmıştı?
-Halit'in akıbeti nasıl sonuçlanacak? Karısını defnettiği sırada ve sonrasında başına neler gelecek dersiniz?
-Cenaze Töreninde, defin esnasında ve sonrasında neler yaşanmış olabilir?
Bu soruların cevapları ve daha fazlası
Bir Acayip Cenaze Töreni adlı kitapta saklı... Sizlerde bu soruların cevabını merak ediyorsanız sizi son sayfasına kadar kahkahalar eşliğinde ilerletecek olan bu şahane eseri hemen seçkin kitap mağazalarından temin edip okuyabilirsiniz ...Şimdiden Tüm Okurlara Keyifli Okumalar Dilerim. Yazarımızın Kaleminin Daim Okuyucusunun Bol Olmasını Dilerim...Yeni Kitap Yorumlarında Buluşmak Dileğiyle... Kitaplar Işığınız Olsun. Kitapla Kalın Takipte Kalın
Birsen Tankaya Dinç
·
109 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.