Gönderi

544 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Çok sevilen askeri kurgulardan biri olan Onsra Serisi ile nihayet bende tanıştım Kitabın ilk baskısı farklı bir yayından çıkmış ve okuyan arkadaşlarım çok sevmişlerdi fakat ilk baskıda redaksiyon hatalarının çok olduğunu duyduğumdan beklemiştim. İyi ki beklemişim çünkü çok daha güzel bir kapak ve düzenlenmiş haliyle
Fahreddin
Fahreddin
ndan yeniden çıktı Üstelikte çok beklenen ikinci kitabıyla birlikte Kitap için genel yorumum; arkadaşlarımın da dediği gibi severek okudum fakat nedense kitabın daha dram olacağını düşünmüştüm Evet can yakan bir kaç bölüm vardı ama onun dışında fazlasıyla eğlenceliydi Açıkçası bir kitapta ana karakterlerden daha fazla sevdiğim bir yan karakter oldu mu bilmiyorum ama bu kitaptaki Melih, kesinlikle benim favori karakterim oldu Ayrıca o, yan karakter olamayacak kadar baskın bir karakter, bu yüzden de kesinlikle kendi hikayesini hakediyor Var mı, yok mu bilmiyorum ama yoksa eğer olmalı diye düşünüyorum . Gelelim bu kitabımızın konusuna. Doktor olan kızımız Jülide, üst düzey asker bir annenin kızı olduğu ve ondan ayrı büyümek zorunda bırakıldığı için anne sevgisi olmadan büyümüş. Babası desen onunla hiç ilgilenmemiş. Zamanla annesi ile bir bağ kurmuş olsada onu kaybetmiş ve bir başına kalmıştır. Üstüne bir de nişanlısı onu arkadaşıyla aldatmış ve artık aşka olan inancı da kaybolmuştur. Yalnızlığa alışkın kızımızın tek sevdiği canı Melih dışında kimseye verecek bir sevgisi yoktur. Herkese karşı soğuk ve mesafeli kızımız bir sebeple İstanbul’dan kaçmak için Urfa’da bir askeriyeye doktor olarak gitmeye gönüllü olur. İstanbul’da ki son gecesinde ise bir barda aldığı barut kokusuyla (annesine özlemi yüzünden barut kokusuna zaafı var) tanımadığı bir askerle tek gecelik bir ilişki yaşar. Sonrasında kendisini Urfa’da direk olarak bir çatışmanın ortasında bulan kızımız karşısında iki gece önce birlikte olduğu askeri görür ki bu asker, yüzbaşı Alp Aslan’dır ve ikisi de şaşkına dönmüştür. Yaptıklarının hata olduğunu düşünen ikili birbirlerini görmezden gelerek laf sokmaya başlasalarda birbirlerini kıskanmayı da ihmal etmezler. Özellikle de bir düğünde ortaya çıkan Melih geldikten sonra. Alp Aslan, Hevybanu adını koyduğu Jülide’yi takıntı haline getirirken anneside onu başkası ile evlendirmeyi takıntı haline getirmiştir Bu durum üzerine Melih ile Jülide’nin sarsılmaz bağları, geçmiş ilişkilerinden kalan güvensizlikleri, üstüne bir de Jülide’nin ölüm listesinde yer alması da eklenince işler ikisi içinde oldukça zora girer fakat Alp Aslan’ın artık emin olduğu tek bişey vardır ama önce bunun için Hevybanu’sunu ikna etmeli ve ona eski yaşanmışlıklarını unutturmalıdır. . Finalde kitabımız hiç beklemediğim bir yerde ve şekilde bitti Cidden orada mı? Ve orda ne işi var diye bende Alp Aslan gibi sordum kendime
Onsra
OnsraGökçen Koçan · Dokuz Yayınları · 2023331 okunma
·
251 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.