Gönderi

116 syf.
8/10 puan verdi
Bir ömre kırk yıl muhabbet sığdırmak… Muhabbetin varlığı; yüreğin yüreğe açılması, paylaşmak, birbirine destek olmak, yakın hissetmek, anlamak, anlaşılmak, iyileştirmek kısacası olmazsa olmaz bir ihtiyaçken, bir anda mahrum kalmak bu muhabbetten ve yokluğunu hissetmek, özlemek ne denli zor gelir bir düşünün. Nasıl baş edilir bu duyguyla? Nasıl üstesinden gelinir? Nasıl teselli olunur? “Sen benim en iyi tarafımdın, umarım ben de senin en büyük kusurun olmamışımdır.” Seni tamamlayan, sana inanan ve senin daha iyi biri olmanı sağlayan, kırk yıl hiç sıkılmadan yaşadığın birinin yokluğuyla artık yarı gölgede yaşamaya başlamak ve eksik hissetmek… Yazarın dediği gerçek bir çift tam da bu olsa gerek. “Zaman bazı hasarlar yaratmıştı, gündelik hayat bazı şeyleri biraz yıpratmıştı, karşılıklı rahatsızlıklarımız artmıştı, bazen birbirimizden nefret ettiğimiz olurdu ama uzun sürmezdi. Hep birbirimize dönerdik. Bizim aramızda elektrik akımı devam ediyordu.” Yarım kalmış bir kitap, bir gözlük, bir çanta neler hissettirebilir? Her yeni günde, her eşyada, her ânda onu hatırlarken, kendi kendinle konuşmayı öğrenmek bu yoklukta nasıl kaçınılmaz olur hissediyorsunuz en derinden. Peki alışmaya başlamak yavaş yavaş dünya hengamesine ve bundan vicdan azabı duymak sevginin büyüklüğünü göstermez mi? Fournier, öyle bir yalınlık ve sadelikle bu duygulara yoğunlaşmanızı sağlıyor ki şaşıyorsunuz kendinize. Olmayan kırk yıllık eşimin yokluğuyla sınadım ben mesela kendimi. Bu illaki eş olmak zorunda değil, sevdiğiniz değer verdiğiniz biri de olabilir elbette. Önemli olan bu duygunun hissettirdiği acı ve mutsuzluğa karşı nasıl ayakta kalınabildiği. Yazar, kendinden bahsetmeyi sevmeyen eşini anlatmakla başlamış bu işe. Anılarını düşünürken, yazarken sanki yanı başında olduğu hissiyle onu gördüğünü düşünüp ona layık olabilmek için güçlü kalmayı seçmiş. Yazardan okuduğum ilk kitap
Tek Yalnız Ben Değilim
Tek Yalnız Ben Değilim
(#200050805) beni çok etkilemişti. Duygu yoğunluğunu sanki orda daha çok hissetmiştim. Ama şu bir gerçek ki yazarın hangi kitabı olursa olsun kendini keyifle okutuyor. Bu sebeple Fournier’ın nevi şahsına münhasır kalemiyle tanışmayan kalmamalı diyerek incelememi bitiriyorum. Mutluluğu çekip gitmeden önce tanıyabilmek temennisiyle… Sevdiklerinizle ve kitaplarla kalın. Keyifli okumalar.
Dul
DulJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20134,102 okunma
··
1 plus 1
·
199 views
Ceren okurunun profil resmi
çantan hep orada ama sen yoksun. García Marquez yazmıştı: “Sevdiğimiz insanlar bütün eşyalarıyla birlikte ölmeli.”
Ceren okurunun profil resmi
“Seni benim vücudumdan kesip aldılar, beni uyuşturmadan. Yarımı benden aldılar, en güzel yarımı.”
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.