Herkese merhabaaa! :))
Eflâl 
Eflal 3 ile geldim bugün.
İkinci kitap öyle bir yerde bitmişti ki, üçüncü kitabı okumak için sabırsızlanıyordum ama sonbaharın gelmesini bekledim çünkü Eflâl serisi tam da bu mevsimlere yakışıyor bence.
Eflâl 3, hem konusu hem de tasarımıyla seride en favori kitabım oldu. Yazarın kalemini daha fazla geliştirmiş ve güçlendirmiş olması da bunda büyük bir etken tabii. Özellikle ilk sayfalar o kadar başarılı ve zekice yazılmıştı ki, daha önce dev bir sipoler yemiş olmama rağmen heyecanım asla azalmadı. “Acaba gerçekten öyle mi? Ya Eflâl yanılıyorsa?” diye diye kuşku ve merakla, bir çırpıda okudum kitabın ilk yarısı. Ama sonra pat diye o konunun üstü kapandı ve sıradan olaylara değinilmeye başlandı. Neyse ki bir ara tekrar o asıl merak ettiğim konuya döndük ama yine çok sürmedi. Yazar o konuyu 4. kitaba saklıyor sanırım -yeterince beklememişiz gibi- Çoğunlukla Eflâl ve Karan’ın romantik ilişkisini okuyoruz anlayacağınız. İşte o kısımlarda okuma hızım birazcık düştü ama yine de keyif alarak okudum. Bu arada Eflâl bana çok olgunlaşmış geldi bu kitapta -çok dediysem de Eflâl’e kıyasla işte :)- Karan ise bir kadının kaleminden çıktığını belli edecek şekilde mükemmel ve kusursuzdu yine. Ama tabii benim favorilerim her zamanki gibi Ömer ve Alptekinsiz’di. Biriyle ağlayıp diğeriyle gülerken karman çorman oldum yine. Yeni favorim ise Şahide Akdoğan oldu. Kadın resmen benim otuz yıl sonraki halim. Bayıldım! Bayıldım! :) Bu serinin en güzel yanı birbirine zıt, rengarenk karakterleri zaten. Ha, bir de akıl almaz finalleri. Kitapta her şey romantik komedi tadında ilerlerken, ara sıra aksiyon ve dramın da tadına baktık ama filan gelip çattığında olanlar oldu, bombalar ardı ardına patladı. Hem beklediğim hem de asla tahmin edemeyeceğim şeyler yaşandı. O yüzden dördüncü kitabın hemen gelmesi gerekiyor, hemen!
R. İdeli
·
72 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.