Gönderi

656 syf.
·
Not rated
·
Read in 70 days
Bir klasik esere başlamak beni her zaman heyecanlandırır çünkü baştan bilirim ki beni çok değişik karakterler insanlar, duygular beklemektedir. Heyecan duyarım çünkü hele önceden yazarın başka eserlerinden etkilenmişsem, kitaba sırtımı dayayabileceğimi bilirim. Heyecanlanırım, bilirim ki karşılaşacağım bir cümle hayatımızın belli noktalarına dokunacak ve yüreğimizin ritmini belirleyecektir. Victor Hugo şaşırtmadı.Kitabın bütünü on bir kısa kitaptan oluşuyor. Çoğu klasik gibi başlarda düşük tempo karakterlerin tanıtılması kentin mekanları tasvirleri, yaşanan yerlerin betimlemeleri doğanın ritminin tıpkı bir tabloya çizilmesi gibi süre gelen cümlelerle başlıyor. Kitabın ilk 200 sayfasında kendimi kaptırdığımı ve kitaba ısındığımı fark ediyordum ki, biraz sıkıcı ilerledi öyle bir betimleme arası koymuş ki yazar, eğer o yerlere gitmediyseniz, bilmiyorsanız, ilginizi çekmiyorsa oldukça sıkılıyorsunuz. Acayip sıkıldım. En az 200 sayfaya gelene kadar sıkıldım. Ve artık acaba kitap böylemi gidecek ya derken, yeni bölümlerle beraber ritmini buldu ve sonlarında büyük bir sahneyle tamamladı. Günümüzde yaşanan tercihlerimizin en temel sonuçlarını bir bakıma görebiliyoruz diyebilirim. Ne acı ne trajedi. Bir de tabi bunun toplumsal katmanlarda görünen ve yargılanan kısımların görüyoruz. Ortaçağ’da yaşayan bu insanların, kralın, subayların, hırsızların, kilisenin ne derecede etkili ya da nasıl yaşadıkları kitabın kabuğunu oluşturmakta. Toparlamam gerekirse, birçok açıdan ayna gibi yüzümüze çarpan hikâyeler var. Trajedi var, sevgi var, insan doğası var tabi ki. Güzel bir klasik okumak istiyorsanız tabi ki buyurun. Lakin başlarda sıkılabilirsiniz, tabi. kitapta kalın
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Can Yayınları · 201933.2k okunma
·
154 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.