Kitap öncelikle çok farklı bir anlayışa değinerek insanları şu soruya yöneltiyor: " Bir yakınınızı öldüren katil elinize geçse onu cezalandırır mıydınız?" "Peki size bunu sağlayan kişi cezayı mı yoksa ödülü mü hak ediyor?" Bir adam evinde kalp krizi geçirmiş, ölmek üzereyken bulunur. Yanına gelenlerden acil yardım hemşiresi olan kişi ise büyük bir şaşkınlığa uğrar. Çünkü ölmek üzere olan adamın evinde kız kardeşinin kırmızı patenleri vardır, dahası bu kişi yıllar evvel hemşirenin kız kardeşini öldürmüştür. Adamı kurtarmak ya da ölüme terk etmek olayların sadece başlangıcıdır. Clemente ve Marcus isimli iki adam bu ve benzeri gerçekleşen vakalarla ilgilenmeye başlarlar. Birisi ya da birileri kendince adaleti yerine getirmeye sağlayarak yakalanamayan katilleri avlayarak kurbanların yakınlarının önüne atmaktadır. Roma ve Milano'da peşpeşe cinayetler işlenirken olay yeri fotoğrafçısı Sandra'nın yolu da Marcus ve Clemente ile kesişir. Bunun yanında Sandra'nın da kocası yıllar önce öldürülmüştür. Dini motiflere ve inanışlara da yer yer değinen kitap giriş/gelişme/sonuç olarak tatmin ediciydi. Finali biraz okurun kendi yorumuna bırakıyor. 100 sayfa kadar daha kısa olabilirdi zira çok uzun. Bunun dışında kurgu ve akıcılığı gayet yerinde. 8/10

Ruhlar MahkemesiDonato Carrisi · Pegasus Yayınevi · 201999 okunma

·

28 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Murat Aloglu