Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mustafa Kemal, acı ve sert tenkitçi olduğu kadar açık konuşan biriydi. Daha o zaman, 1907'de, arkadaşlarına şu fikrini söylemekten çekinmemiştir Köhneleşen ve canlılığını kaybeden Osmanlı İmparatorluğu gövdesi üzerine devlet oturtulamaz. Ancak Türk çoğunluğu toprağı üzerine oturtulabilir. Büyük devletlere bir likidasyon yaptırmaktansa, ihtilal idaresi bunu kendi yapmalı dır. Meşrutiyet hürriyetleri gerçekleşince bütün milliyet davaları ortaya çı kacaktı. Avrupa Türkiye'sinde Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan, Karadağ ve Selanik'e inmek isteyen Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile çevrilmiştik. Sırp, Yunan ve Bulgar azınlıkları bizim topraklardaydı. Hepsi birer parça ko pararak anavatan saydıkları topraklara katılmak isteyeceklerdi. Tek devlete bağlı olanlar Türklerdi. Onlar da yoksul ve zayıftılar. Araplara da ayrılma fikri aşılanmıştı. İmparatorluğun paylaşılmasına çoktan karar verilmişti. Yalnız biz Türkler ezilecektik. İmparatorluğun yıkıntıları altında biz kalacaktık. Hris tiyanlar ayrılacaklar, Türkler ve Araplar ayrı ayrı devletlerin sömürgeleri ola caklardı. Milli bir sınırlanmak gerekti. Avrupa yakasında Batı ve Doğu Trakya bizde kalmalıydı. Edirne vilayetinin kuzey sınırları genişlemeli, Arnavutluk bağımsız olmalı, Avusturya-Macaristan, Sırbistan, Bulgaristan ve Yunanistan İstanbul'da bir konferansa çağrılmalı idi. Dava, milliyet prensiplerine göre çö- zülmeli, Anadolu kıyılarına yakın adalar bizim olmalı, yabancılara kalan Av- rupa Türkiye'si toprakları ile bize kalanlar arasında nüfus değişimi yapılmalı, Anadolu güneyinde ise Hatay, Halep ve Musul bizde kalmak üzere gerisi Araplara bırakılmalı idi.
Sayfa 49 - Pozitif Yayınevi, İkinci Baskı: Temmuz 2023
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.