Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
"Her zaman inananlar bir araya gelmeli ve yol göstericinin etrafında toplanıp inkâr ve isyan bataklıklarından kurtulmaya çalışmalıdır." diyordu Sezai Karakoç.Ehemmiyetine binaen eserimizdeki bu sözün üzerinde duracağım.Zira yazarımız nefis merkezinden beslenen günümüzdeki müslümanlığın zihin yapısındaki kanserli oluşuma parmak basıyor.Herkesin idrak gücü aynıymış gibi Kur'an-ı Kerim bana yeter diyenler peygamberimizin birçok müctehid tarafından doğruluğu kabul edilmiş hadislerine sırtını dönüyor.Sahabeyi eleştiriyor,ravileri eleştiriyor,alimleri,şeyhleri eleştiriyor fakat bir türlü başkalarına gerek yok diyen kibir hastalığına tutulmuş nefsini eleştiremiyor.Sinsi düşmanı nefsi, aklıyla kalbi arasına barikat kuruyor, perde indiriyor ve hakikatı kalbiyle göremeyince nefsiyle gölgeliyor.Bu yüzdendir ki efendimiz "Nefsini bilen Rabbini bilir" diye buyuruyor.Allah'a boyun eğmeyen nefs, insanı önce O'na giden yolları kapatarak ele geçiriyor.Kendi amellerini yeterli ve güzel gösteriyor, kalbine kibir tohumunu ekiyor.Kalp bozulduğunda da akıl rahmani çalışmıyor.Kendini değil başkalarını çekiştirmeye başlıyor.Yaptıkları kendine hoş gösteriliyor, kalbi kararıyor.Tövbe kapısından uzaklaşıyor.Efendimizin buyurduğu gibi “Şunu iyi bilin ki, insan vücudunda küçücük bir et parçası vardır. Eğer bu et parçası iyi olursa, bütün vücut iyi olur. Eğer o bozulursa, bütün vücut bozulur. İşte bu et parçası kalptir.” Efendimiz : "Ümmetimin alimleri, İsrâiloğullarının peygamberleri gibidir" buyuruyor.Ve ahir zamandaki tabloyu bildiğinden bizi şöyle uyarıyor : "İçinizde benden sonra yaşayanlar birçok ayrılıklara şahit olacaktır. Size sünnetimi, hidayete erdirilmiş, doğru yolu bulmuş halifelerinin sünnetini (yolunu) tavsiye ederim. Ona sımsıkı sarılın, âdeta dişlerinizle tutun, sonradan çıkacak şeylerden sakının. Çünkü her uydurma bid'at, her bid'at sapıklıktır."  Peygamber Efendimizin vefatının ardından, İslam dünyasında zaman zaman çeşitli sapmalar yaşanmıştır. İslam ahlakının özünden uzaklaşarak sapkın itikadler meydana gelmesine neden olan kimseleri bu kötü yola iten en önemli unsur, Peygamberimizin yolundan ayrılmış olmalarıdır. Peygamberimizden sonrada başka peygamberler gelmeyeceği için, bu vazifeyi üstlenecek her asırda büyük alimler gönderilmiştir.Müslümanların yapması gereken ise, "Ehl-i Sünnet ve'l cemaat"e, yani sünnete ve sünnete uyan topluluğa bağlılık göstermek, Ehl-i sünnet alimlerinin yolunu izlemektir.Zira dinin elden çıkışı sünnetin terkiyle başlar. Halat nasıl lif lif kopup parçalanırsa, din de sünnetin birer birer terkiyle ortadan kalkar. "Allah ile arama kimse giremez" düşüncesiyle her türlü İslami oluşumdan kendini soyutlayanlar için birçok delil olmakla birlikte Nisa suresi 64. ayetinde geçen "Ve eğer onlar nefislerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah Teâlâ'dan mağfiret isteseydiler ve onlara peygamber de istiğfarda bulunsaydı elbette Allah Teâlâ'yı tevbeleri çok kabul edici ve çok esirgeyici bulacaklardı." ifadesi sanıyorum açıklayıcı olacaktır.Allah'ın sevdiklerinin birer rahmet kapısı olduğunu görmeyen, nefis terbiyesini kitaplardan öğrenebileceğini zanneden kişinin durumu hiçbir öğreticiye ihtiyaç duymadan nasıl yüzüldüğünü kitaptan okuyarak kendini denize atan kişinin durumu gibidir.Allah ona merhamet edip boğulmaktan kurttarmış olabilir ama asıl rahmet kaynağının nifak denizinde çırpınmamak için gönderdiği peygamber varislerinde, irşad ehlinde oldugunu göz ardı etmemek gerekir.Nasıl ki evimize gelen elektrik dogrudan şehir cereyanına bağlı olmayıp trafolarda indirgenerek kullanılabilir hale getiriliyorsa mürşidde kalpteki tıkanıklıkları gidererek Allah'ın nurunu, rahmetini kalbin hissedeceği hale getirir.Hastalandığımızda nasıl eczaneye gitmeden önce doktora gidip teşhis koyduruyor ona göre reçete alıyorsak manevi hastalıklarımız içinde bir manevi doktora teslimiyetimiz gereklidir.Eserimizde geçtiği gibi : "Müridin şeyhe teslim oluşu sadece bir terbiye yöntemidir.Geçicidir.Allah'a teslim oluş eğitiminin başlangıcıdır bu."
Yitik Cennet
Yitik CennetSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20229bin okunma
·
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.