Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

250 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
294 - Afşin Kum’un yeni kitabının çıktığını görünce bir an önce okumak için adeta koşarak gidip aldım. Şaka şaka, internetten sipariş verince 2 günde geldi. Teknoloji çok ilerledi artık, 2024’e geldik baksanıza. Afşin Bey de onu diyerek başlamış bu 19 öyküden oluşan kitabına. Öykülerin bazıları 40-50 sayfalarla ve detaylı anlatımıyla neredeyse novella mertebesine gelebilecek uzunluktayken diğerleri genellikle 2-10 sayfadan oluşmakta. Kitaba ismini veren “Kırk Üçteki Korkunç Traktör Yağmuru” içlerinde en uzun ve kapsamlı olanı. Bunu okurken biraz Sıcak Kafa’yı, biraz da Kübra’yı anımsadım. Muhtemel ki Afşin Bey bu ilk öyküyü yazarken zihninin kenarında diğer iki romanına dair mevzular dönüp durmaktaymış. Dahası, bu öyküden çokça Black Mirror tadı aldığımı kolaylıkla söyleyebilirim. İnsanlığın basit, hatta saçma ve fantastik bir olayın neticesinde ne menem bir distopya evrenine sürüklenebileceğini çok detaylı bir biçimde ve tüm bu saçmalıkları mantık çerçevesine oturtarak anlatıyor, “bakın gökten traktör yağarsa bir anda dünyadaki tüm ülkeler yıllar boyunca bir tür tarikatın kontrolüne geçebilir” diyor ve okuru buna ikna ediyor. Olsa olur yani, rotayı çizmiş işte. Sonraki birkaç öyküyü de okuduktan sonra kitabın temasının fantastik distopya olduğu yanılgısına kapılmak mümkün. Ama Afşin Kum aslında 19 öyküyü sıralarken sadece ilk kısımlara ağırlıklı olarak bu fantastik ve distopik öyküleri yerleştirmiş. Kitabın devamında okuru çeşitli toplum çözümlemeleri, yamyam hikayeleri, ilişki analizleri, durum öyküleri, hatta basın bültenleri ve mizah öyküleri bekliyor. Hatta öykülerin birindeki Çeliktepe Cengizhan Lisesi detayıyla zannediyorum ki Umut Sarıkaya’ya da selam gönderiyor. Bunların hepsini tek bir kitapta harmanlayıp yamalı bohça gibi görünmemesini sağlamak büyük maharet istiyor. Bu konuda hem yazar hem editör ekibi bir takdiri hak ediyor. Ayrıca son zamanlarda artık sıkça karşılaşıp can sıkıcı düzeye gelmesinden mütevellit şahsımı daha dikkatli bir okura da dönüştüren yazım ve noktalama yanlışları, mantık hataları gibi kusurlara bu kitapta hiç rastlamadığım için de müteşekkir olduğumu belirtmek isterim. Öykülerin konularını seçerken yakaladığı yaratıcılığı ise zaman zaman kıskandığımı inkar edemeyeceğim. “Oha çok güzel konuymuş nasıl benim aklıma gelmedi” dediğim anların sayısı azımsanacak nicelikte değil. Bundan haset duyduğum algısı oluşmasın, tam tersine tuhaf bir keyif bile aldım. Son olarak kitaba dair düşüncelerimi şöyle özetleyip bitirmek istiyorum: Hah, sonunda be Afşin abi. Tamam, Sıcak Kafa da Kübra da gayet güzel romanlardı, birinin dizisinin tadı damağımızda kaldı, diğerinin başlamasını da iple çekiyoruz ama senin olayın öykü be abi. Özüne dönüp en iyi yaptığı işi yaparak öykü yazmaya döndüğü ve bunları bizimle buluşturduğu için Afşin Kum’u tebrik ediyorum. Adam kitaptan aynı anda hem Black Mirror hem de Benim de Söyleyeceklerim Var tadı almamı sağladı. Kitabı okurken adeta 2010’ların ortalarına döndüm. Afili Filintalar zamanındaki öykülerin, yeni nesil edebiyat dergilerinin ilk dönemlerindeki duygu ve düşünce yoğunluğunun, toplumsal eleştirileri ilmek ilmek işleyerek hem apaçık ortaya koyuşunun hem de bunu okurun gözüne sokmadan akıllıca aktarışının edebi lezzetine doydum. Bu arada, Kırk Üç diye bahsettiği 1943 değil, 2043 :)
Kırk Üçteki Korkunç Traktör Yağmuru
Kırk Üçteki Korkunç Traktör YağmuruAfşin Kum · Aprıl Yayıncılık · 202357 okunma
·
238 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.