Gönderi

324 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kaplanın Sırtında
Yazar anıları kurguyla harmanlayarak, hep bildiğimiz saray ve siyaset gerçeklerinden çok padişahın düşün dünyasına ve özel hayatına dair bilgileri aktarmaya gayret göstermiş. Bu aktarımda taraflı tarafsız gayesi gütmemiş, yerine gerektiğinde bir padişah anısı anlatırken bile nobele aday olduğunu bir yerlere hissettirmekten geri durmamış. Örneğin bol bol ermeni öldürülmesinden defalarca bahis varken ermenilerin yaptıkları yalnızca yüzeysel geçilmiş. Yine sanatıyla nobele aday(!) olduğunu hissettirmek adına örneğin konularla çok da alakası olmayan biçimde İstanbul'da bulunan satıcıları milletleri ile sıralamış ve dayanamamış son sıraya parlak baltalı kürtler odun keserdi diye nobel anahtarını yerleştirmiş. Konudan bağımsız kullanımlar sırıtır, bu da öyle. Bir çok alanda bahsedebilicekken yapmamış, sigara içen birinin sarı dişleri ile gülümsemesi gibi göze batırmış. Önyargı okura yakışmaz, önyargısız yaklaşıp bitene kadar yazarın Erdal İnönü'nün de hükümette bulunduğu ve partisinden zamanında Arif S adlı şarkıcı ve toplam beş milletvekili ile Fransaya -çülük konferansına gitmeleri neticelerinde partinin ihraç olduklarını da unutmuştum. Yazar ben buyum, bu nobeli alacağım dercesine hatırlattı. Milletin asli unsuru balkanlarda yaşayan Türklerden çok bir bahis geçmezken azınlık unsurlarını tıpkı Huzursuzluk'ta olduğu gibi çaktırmadan ama sırıttırarak gözünüze saplıyor. Yapsın, biz okuruz, ancak eleştiririz de. Bir gün Balkan mezalimini de kitaplarından birinde gözümüze saplarsa belki bizim yargılarımızı yumuşatabilir. Yine de şarkılarını dinliyor, kitabını okuyoruz, kendi gibi tel tel millet ayırıp birini önceleyip birini ötelemediğimizden belki de, yazardan daha kardeşçesine...
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 202210bin okunma
·
90 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.