Şiirleri dışında Necip Fazıl’dan okuduğum ilk düzyazı kitap “ O ve Ben “ oldu.İlk kez Necip Fazıl okuyacaklara tavsiyem bu kitaptan başlamaları yönünde olacaktır.Çünkü yazarın şiirlerindeki iki uç başkalaşmayı anlayabilmek için onun düşünce dünyasına dalmak, dolayısıyla fikir yazılarını okumak gerekiyor.”O ve Ben” Necip Fazıl’ın kendi hayatından kesitler sunduğu otobiyografik tarz bir eserdir. Necip Fazıl, eserini iki ana parçaya ayırmıştır: “Tanıyıncaya Kadar” ve “Tanıdıktan Sonra”. “Tanıyıncaya Kadar” adlı birinci bölümde doğumundan 30 yaşına kadarki hayatını anlatır.Burada doğduğu ev,yetiştirilme tarzı, şair ve yazarlığına doğru attığı ilk adımlar, kişiliğini oluşturan belirleyici özellikler, birtakım arayış bunalımlarını okuyucusu ile paylaşır.Necip Fazıl, kişilik itibariyle oldukça vehimli, korkularının esiri olan, hayatta ne istediğini tam olarak bilemeyen, sürekli huzur arayışı içinde olan ama ne aradığını da bilemeyen melankolik bir ruh haline sahiptir.Bu yüzden ilk dönem şiirleri diyebileceğimiz eserlerinde; hep metafizik arayışlar, melankoli, korku, vehim, karanlık ve boş sokaklarda yürüyen amaçsız bir adam silüeti görürüz.Ta ki hayatının nehir yatağını tamamen değiştirecek o kişiyle tanışana kadar... İşte burada kitabın ikinci bölümü olan “Tanıdıktan Sonra”kısmı başlıyor.Necip Fazıl’ın Şeyh Abdülhakim Arvasi ile tanışması ile hayatının akış yönü, düşünce dünyası, şiirleri ve sanatı tamamen değişiyor. Abdülhakim Arvasi’yi kendini irşad etmek üzere gönderilmiş bir veli olarak anlatıyor.Şeyhine o kadar aşkla bağlı ki yazdıklarını okurken bu aşka hayran oluyor insan.Bu talihli tanışmadan sonra kendini ve sanatını tamamen İslam’ın emrine veriyor.Bu yüzden baştaki arayış bunalımları içinde kıvranan adam yok olurken yerine aradığını bulmanın huzuru ile şiirlerini Allah aşkına adamış bir şair beliriyor. Necip Fazıl, bu irşad yolunda hemen saadeti bulamamış tabii.Onlarca kez şeyhinin yolundan dönüp tekrar ona gelmiş.Türlü sınavlar ve çileler çekmiş.Fikirleri yüzünden onlarca kez hapise girmiş çıkmış.Düşüncelerini okuyucusuna aktarmak için kurduğu “Büyük Doğu” dergisi için çok savaşlar vermiş ve dergisi onlarca kez kapatılmış.Gelgelelim ki o sonunda bu yolda çektiği onca çileye rağmen huzura ermiş.İşte “O ve Ben” bize bu yolculuğu birinci ağızdan anlatıyor.Necip Fazıl şiirlerinin derinliğine inebilmek ve şairi anlamak istiyorsanız mutlaka tavsiye ederim. İncelememi bitirirken konu dışı bir şeye değinmek isterim.Sırf Necip Fazıl’dan alıntı paylaştığım için paylaşımlarımın altına “Necip Fazıl okuyorsan yobazsın.” temalı bazı yorumlar aldım.Bunun özellikle kitap paylaşımları için açılmış bir platformda olması da beni hayli üzdü.Ben bir edebiyat öğretmeni olarak her yazar ve şairi okuyor ve onları yakından tanımaya çalışıyorum.Nazım Hikmet ve Necip Fazıl diye iki ayrı suni kutup yaratmış dar kafalı okurlara şunu söyleyebilirim: Bu iki adamın da hayatlarını okursanız ikisinin de düşünce dünyaları yüzünden çok çile çektiğini , hapisler yattıklarını, bir kesim tarafından hep yaftalandıklarını görürsünüz.Bu iki zıt kutup gibi gösterilen Türk edebiyatının en kıymetli şairlerini saçma siyasi fikirlerimize alet etmektense okuyup tat almaya bakarsak belki mezarlarında rahat uyurlar.Açık fikirli herkese iyi okumalar...

O ve BenNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20218.4k okunma

··

2 plus 1

·

209 views

Serkan

@Seerkan_ ·

02 January 10:18

eseri dikkatle okuyan ve biri olarak " Efradını Cami ağyarını Mani " bir izah olduğunu söyleyebilirim. Özellikle beni de şaşırtan Abdulhakim Avasi ile tanıştıktan sonra bile gidip tekrar eski hayatına dalıp tekrar- tekrar dönmesi olmuştu.

S.

@Hhhss ·

02 January 11:32

Kesinlikle beni de çok şaşırtan bu olmuştu

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

S.