2023 Yunus Nadi Roman ödülü sahibi “Harika Bir Hayat”, ana karakteri Harika gibi harika bir kitap. Bu ödüle layık görülen bu romanı biraz da meraktan alıp okumak istedim. Bu sayede yazarı da ilk kez tanıma fırsatım oldu ve diğer kitaplarını da şimdiden merak etmeye başladım. Harika! İşlenmemiş bir elmas. Patlamaya hazır bir bomba. Ölüme uçan bir kelebek. Ben hayatta bu vasıflara sahip biriyle henüz tanışmadım ama Hükümenoğlu sayesinde artık böyle birini tanıyorum. Edebiyat dünyasında kadın karaktere can vermek, ruh vermek çok zordur. Bunu başarmada en iyi kadın yazarlar bile zorlanır. Ancak Hükümenoğlu Harika’yı adeta diriltmiş. Herhalde zihnimde en net hatırlayacağım kadın karakterlerden biri de Harika olacak. İstanbul’un işgaliyle başlayan kitap bir çekirdek ailenin yarım yüzyıllık bir zamana yayılan hikâyesini anlatıyor bize. Yazarın anlatımının yanında kitaptaki karakterlerin günlükleriyle desteklenen roman bir sarkaç gibi kurgu ile gerçek arasında gidip geliyor. Yazar kitabın hemen başından şu sözlerle okuyucusunu uyarıyor: Bu biyografideki bazı kişiler ve olaylar (bize anlatılanlar doğruysa) hayal ürünüdür. Bazılarıysa (bize anlatılan doğruysa ) gerçektir. Ben kurgu ile gerçeğin iç içe geçtiği hikâyeleri bilhassa daha çok seviyorum. Böyle olunca okuyucunun da merakı sürekli belli bir seviyede korunmuş oluyor. “Böyle biri gerçekten var olmuş mu?” dedirten kitapları ayrı seviyorum. Aslında bu yönüyle bu kitap bana Orhan Pamuk’un kitaplarını çağrıştırdı. Belki biraz da bu yüzden bu kitaba fazlasıyla içim ısındı diyebilirim. “Harika Bir Hayat”, biyografik olduğu kadar aynı zamanda toplumsal bir roman. Harika’nın harika olmayan (bence) hayatını okurken bir yandan da arka planda cumhuriyetimizin ilanından sonra büyük şehirlerde gerçekleşen toplumsal olayları da takip edebiliyoruz. Ben yakın tarihimize mal olmuş toplumsal olayları tarih kitaplarından ziyade romanlarda okumayı daha çok seviyorum. Edebiyatın benim için sanırım en önemli işlevlerinden birisi de bu. Dönemin siyasi olayları, toplumsal hareketlilikleri, bunlar karşısında aydınların duruşları ve düşünceleri okuru boğmadan sayfalara gerektiği ölçüde uygun bir şekilde serpiştirilmiş. Kitapta anlatılan bazı olaylar gazete haberleri ve fotoğraflarla destekleniş, bu da kitaba ayrı bir hava katmış. Romanda Harika isimli kadın karakter sahip olduğu özellikler bakımından adının hakkını fazlasıyla veriyor. Sadece dokunduğu değil, dokunmadığı kişilerde bile iz bırakabilen bir kadındır. Bulunduğu her ortamda kendinden söz ettirmeyi başarabiliyor. Herkesi kendine hayran bırakabilecek bir aurası vardır. Ama kaderi ya da hayatı diyelim hiç de ismi gibi olmuyor. Aslında burada kaderimizi etkilen şeylerin sadece kendimizle değil çevremizdeki kişilerle de alakalı olduğunu görüyoruz. Kaderimizi sadece biz değil, bizden bağımız daha pek çok kişi ve olay çiziyor. Sanırım benim kitaptan çıkarttığım en büyük ders bu. Her yönüyle dolu dolu bir kitap. Dönemsel aile romanlarını seviyorsanız yerinde bir seçim olacak. Su gibi akan bu romanda her seferinde yeni bir harika ve Harika’yla karşılaşabilirsiniz.