Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

560 syf.
7/10 puan verdi
Dracula'nın gotik ve korku devrimi
Kitap gayet güzel kendini çok güzel okutuyor ve mükemmel bir yazım tarzı var, olay örgüsü mükemmel yazılmış, gazete, mektup ve günlük şeklinde yaşananları okuyor ve geriliyoruz başta hiç hoşuma gitmemişti fakat yazar Bram Stoker olay örgüsünü o kadar güzel yazmış ki dibim düştü, kendimi olaylara hemen kaptırdım ve bazı kısımları sanki gerçekten o dönemde gazete okuyan normal biri gibi okudum. Eser gotik tarihinin en ikonik eserlerinden, gotik edebiyatına sadece kitaplarla devrim getirmedi ayrıca perdelere de taşındı, hem olay örgüsünde dolayı tiyatroya uyarlamak çok zor olmasa gerek. 1923 yılında tiyatroya taşındı ve ilk prömiyeri yapıldı, oyun sevildi ve üç yıl turnelere çıktı. 1927 Şubat ayında çıkışını gerçekleştirdi eleştirmenler tarafından sevilmese de oldukça iyi para kazandırdı, ardından Amerikalı yapımcı Horace Liveright hakları satın aldı ve eseri Londra'dan New York'a taşıdı. O dönemler Amerika'da korku sektörü ve kültürü ölü haldeydi, bir seyircisi yoktu ta ki o efsanevi eser hem oyunlara hem beyazperdeye uyarlanana kadar. Çok uzatmadan sinemaya olan yararlarını ve yaptığı devrimi çok kısa ve açıklayıcı bir şekilde özetlemeye çalışacağım Dracula, 5 Ekim 1927'de New York'taki Fulton Tiyatrosu'nda açıldı ve burada 265 gösteriyle nihayet Mayıs 1928'de sona erdi. Gary Don Rhodes(Amerika'nın en iyi film yazarlarından), oyunu "Amerika'yı kasıp kavuran " olarak tanımladı; 1930'da Chicago Tribune'de çıkan bir makale şunu iddia ediyordu : Oyun "iki ya da üç sezon önceki ilk modasından bu yana ülke çapında yayılıyor, dramadan ve çığlıktan umudunu kaybetmiş gişelere para kazandırıyor - ve -son beş yılın ürpertileri listenin başında kolaylıkla yer alıyor." Batı için ölü olan bir türü bir vampir gibi dirilttikten sonra hızlıca beyazperde'nin kanını emmeye başladı, 1931 yılında ilk sinema filmi çıktı fakat ondan önce hatta oyunlarından bile önce 1921 yılında isimler değiştirilerek hikaye çalındı ve sinema uyarlaması "NOSFERATU" ismi ile çıkışını gerçekleştirdi. Film çok sevilmişti fakat, Bram Stoker'ın ölümünden sonra dul kalan eşi(ayrıca Oscar Wilde'ın eski aşkı) dava açtı ve bütün basımları yok etti yine de sağda solda, kuytu köşede bir iki bant kalmış olacak ki film günümüzde bile çok sevilen ve gotik kültürü için oldukça önemli bir eser olarak kabul ediliyor, günümüzde bir uyarlama daha çıkacak fakat film hakkında daha hiçbir şey belli değil 2026 gibi çıkar tahminimce. 1930 yılında Universal kitabın ve oyunun haklarını 40 Bin dolara satın aldı, 1931 yılında Drakula piyasaya çıktı ve 700 Bin dolar kazandırdı. O dönem için çok büyük bir kâr etmişlerdi filmim bütçesi 550 Bin dolar tutmuştu ve 2 kat kâr edilmiş Ardından Frankestein ve devasa bir korku sektörü Hikaye çok çok uzun ve detaylara girersem en az 10 word sayfası daha çıkar, bu yüzden oyunların ve beyazperde başarısını daha fazla yazmayacağım, neyin ne olduğu ortada yüzlerce Dracula uyarlaması film ve dizi var ve Drakula eseri olmasaydı günümüzde korku sektörü bu denli büyümeyecekti son olarak şu alıntıyı ekleyip sinemadan çekiliyorum Drakula karakteri kültürel bir simge ve daha sonraki kurgu eserlerinde arketip vampir olarak belirledi. Film, 2000 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından Ulusal Film Sicilinde korunmak üzere "kültürel, tarihi veya estetik açıdan önemli" olarak seçildi . Ayrıca eser korku türünün en iyilerinden olan Stephan King'in en sevdiği romanmış. Karakterlere değnmek istiyorum, benim için bir eserdeki en önemli şey karakterlerdir. Film, dizi veya kitap farketmez. Karakter derinliği önemli bir faktör. Karakterler güzel yazılmış fakat çok yüzeyseller özellikle Jonathan Harker karakterini çok sevmiştim fakat sonrasında çok basitleşti daha doğrusu Abraham Van Helsing'in yanında fazla sıradan kaldı. Van Helsing en sevdiğim karakterdi Abraham Van Helsing'in saplantılı yanını daha çok görmek isterdim bence Drakula ve Van Helsing ilişkisi, rekabeti ve atışmaları'da çok basit kalmıştı çok yaratıcı ikili diyaloglar veya karşılaşmalar çıkabilirdi. Mükemmel bir potansiyel görüyorum karakterde, mükemmel bir harcanmış potansiyel ama o kadar kötü de değil sadece beklentilerimi karşılamadı aynı olay Kont Drakula için de geçerli, karakter çok sıradan ve basit kalmış modern sinemanın işlediği vampirlerden çok uzak bu biraz şaşırttı. Bu eserin bendeki yeri ayrıdır 12 - 13 yaşlarında gaza gelip bende Western temalı vampir hikayesi yazmaya başlamıştım fakat tabi ki yarım kaldı. Kendi yazılarım diye söylemiyorum efsane bir evren kurmuştum. Neyse bu önemli değil. Karanlıkların ve ölülerin bir lordu olacak ise benim kafamdaki gibi olmalıydı Dracula karakterini çok sıradan buluyorum Benim kafamdaki Drakula daha entelektüel, modern, devamlı ileriye dönük, romantik ve sanata ilgili bir karakterdi, bu kriterler içindeki bütün karakterleri seviyorum açıkçası çok fazla örneği de yok. Seri katiller veya canavarlar bu filtreler ile yazılsa daha yaratıcı olur yoksa diğer muadillerinden hiçbir farkı kalmaz. Fakat burda devreye şeytanı sempatikleştirmek giriyor, bu terim tamamen bana ait şimdi yazarken aklıma geldi. Bu tarz karakterler genelde eserlere anti-kahraman olarak aktarılmazlar, kahraman olarak karşımıza çıkarlar, Drakula bu hikâyenin kötüsü ve yazar onu sempatikleştirmek istememiş. Seri kariller ve canavarlar bu kriterler olmadan çok siradan ve muadillerinden farkı kalmaz demiştim fakat bu Dracula icin geçerli değil. Drakula vampir efsanesinin ilk eserlerinden olduğu için başka muadili yok zaten. sanırım bu yüzden çok göze batmadı, yazıldığı dönemden dolayı böyle. Kesinlikle kötü yazılmamış, sanki sadece iç güdüleri ile hareket ediyormuş gibi ama oldukça zeki ve planlı bir karakter. Zeki bir yırtıcı ya da zeki bir iblis. Karakteri okumak zor herhangi bir motivasyonu filan yok, psikolojik analiz yapılabilecek bir karakter değil bu yüzden fazla sıradan ve basit buluyorum. Filmleri de aynı şekilde hiçbiri bana hitap etmiyor, Gary Oldman, Keanu Reeves ve Anthony Hopkins'in başrollerinde olduğu 1991 yapımı film dışında. Ayrıca Monica Belluci'nin(kendisi en sevdiğim üç aktris'ten biri) ufak sahneleri var. Cast seçimleri resmen kusursuz fakat film pek çok açıdan eksik. Eksik yerlere değinmeden sadece şu yorumu yapacağım: benim aradığım Drakula işte tam olarak olmasada bu, keşke bu film üzerine bir Drakula daha yazılsa fakat ne yazık ki mümkün değil, günümüzdeki hiç bir yazar bunun altından kalkamaz. Belki de bu yüzden hala tek efsanevi vampir karakter Drakula'dır. Günümüzde bile gerçekten iyi denilecek ne sinema filmi var ne de Bram Stoker'ın orjinal eserinden sonra başka bir vampir temalı kitap var. Drakula resmen ilk ve tek.
Drakula
DrakulaBram Stoker · Dex Kitap · 20183,993 okunma
·
2 artı 1'leme
·
120 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.