Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Merve Çelik Babacan
SON Leyla artık hissizleşmişti. Salaş kıyafetleri, kabarık saçları onun ruh halini anlatıyordu. Evliliğinin altıncı senesin de iki çocuğuyla koşuşturmalı hayatın akışın da yuvarlanıyor gibiydi. Leyla kendi içinde ki ayrı düşüncesiyle ortada kalmış, o salaş bol kıyafetlerinin için de bir yerde göğsünü sıkan o hisle baş başa kalıyordu. Her ona baktığın da her gözleri gözlerine değdiğin de, öfke fışkıran gözleri kafasını çevirmesine sebepti. Leyla saf görüntüsü ardın da sevgi eksikliği ile insanlardan medet ummuş, ruhunda ki hissiyle bu yaşa gelmişti. Hayatına iki bebeğiyle yalnız yaşıyormuşçasına devam ettiriyor, genel geçer konular dışında pek sohbetleri olmuyordu. Sürekli hatalı görünen, özür dileyen, kendini affettirmeye çalışan Leyla değildi artık. Onun kafasın da hep kendi dünyasın da yaşamak vardı. Özgür olma düşüncesi çocukluğundan beri etini kemiğe bürümüştü. Bekarken baba baskısı, iyi gitmeyen çocukluk, şimdi nereden nereye... Zaman dedikleri kadar adeta su gibiydi. Şuan ki durumlar ise karmakarışık. Kocasın da onu rahatsız eden şey bu gerginlik, fikirlerinin uyuşmaması, uyuşmaması bir problem değildi aslında ona göre. Doğru olmayan bir şey bir başkasına göre doğruda olabilirdi. Sanki bir tek onun doğruları varmışçasına hissediyordu. Son bir yıldır doğum, hamilelik, annesinin bizimle yaşmak zorunda kalması, lohusalık depresyonu derken yoğun buhranlı zamanlar hayattan bunaltmıştı. Gitgide kocasını da mutlu edemiyordu artık. Ayrılmak birbirlerinin kurtuluşu da kabusu da olabilirdi. Leyla son iki haftadır kendi dünyasına çekilmiş, kulaklarını tıkamış beynini sadece yazmakla meşgul ediyordu. Geceler daha uzun, gündüzler daha kısaydı. Son konuşmaları birbirlerinden daha da uzaklaşmalarına sebebiyet vermişti. Son noktayı koyamasalar da aralarında ki bağı iyice koparmışlardı. Kocasının sözleri Leyla’yı bu kadar derinden etkilemişti. Alkollüydü. -Altı yıldır hiç aile sıcaklığını yaşamadım. Seni çok sevdim. Altı yıldır benden saklamadığın ne vardı ki zaten. Ben hiç değişmedim. İki yıl önce de , beş yıl önce de aynıydım ben. Değişen sendin. Simdi yeterince sevilmemekten bahsediyorsun oysa ben iki yıl önce de, sevgiliyken de aynı seviyordum. Şimdi mi yetmiyor? Sen benim ağlamamı, acı çekmemi istedin. Biz tartıştığımız da benim yüzüm herkese asıktı, sen benden başka herkese güldün. Bana farklı, annene farklı, dışarıya çok farklıydın. Dedi... - Özür dilerim yaşattığım herşey için. Seni bu hale getirmek istemezdim. Benim suçum. Affet. Böyle devam edemeyiz, birbirimizi yormayalım artık. Ayrılalım. – Ayrılalım, altı yıldır tek düşündüğün buydu zaten. Bitti. Sessiz sakin değil, öfke duyuyordu, fışkırıyordu. Leyla yutkundu. Şaşkınlığı ve üzgünlüğü her halinden belliydi. Derin bir sessizlik... Konuşmaya mecal kalmamış sözler, yitip giden onca yıl her şey parçasını bırakmıştı. Öfkesi paramparça ederdi adamı. Ne çok sevmiş. Leyla’sı sordu, - madem böyleydi neden daha önce ayrılmadın çektin her şeyimle? Küfürle kendini yerin dibine soktu. -Lanet olsun ki her şeyi kabul etmeyi ben istedim, her şeye rağmen... *Şahsıma ait* Merve Çelik Babacan
·
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.