Gönderi

Kalbimin yolculuğu.
Ayna Seyidova
Ayna Seyidova
(kişisel) O sabah uyandığımda,kalbimdeki hislerin beni nereye götüreceğini bilmiyordum.Yataktan kalktım ve pencereden dışarıya baktım.Rüzgar saçlarımı okşarken,içimdeki heyecanı daha da hissettim.Yeni bir gün,yeni bir şehir,yeni bir başlangıç.. O sırada aklıma bir fikir geldi.Aniden kapı çalındı.Kapıyı açtığımda karşımda Halil duruyordu, evin çalışanı.Yüzünde samimi bir gülümseme vardı. -Günaydın!-dedi-Size sabah kahvenizi getirdim. -Halil, bugün şehri keşfetmeye çıkmayı düşünüyordum. Belki sen de bana katılmak istersin? Halil heyecanla kabul etti vehazırlanmak için ayrıldı.Bir kaç dakika sonra geri geldi.Halil ile birlikte şehri keşfetmeye çıktık.İlk olarak,tarihi şehir merkezine gittik ve eski yapıları,dar sokakları keşfettik.Sonra, yerel pazarı ziyaret ettik ve lezzetli yöresel yemekler denedik.Şehrin güzel parklarında yürüyüş yaparak doğanın tadını çıkardık.Sonunda, gün batımını izlemek için bir tepede durduk.Gün batımını izlerken,renklerin dansını ve doğanın büyüleyici güzelliğini hayranlıkla izledik.Osessiz anın tadını çıkarırken yanımıza bir kadın yaklaştı.Gözlerindeki gizemli bir ışıltıyla bize doğru yaklaşıyordu.Sonra bize gülümsedi ve yanımıza oturdu. O an, kalbim hızla atmaya başladı. Nedenini anlamamıştım.Telefonla konuşmaya başladı ve birkaç dakika sonra yanımızdan ayrıldı.Belki de başka bir yerde önemli bir şeyi halletmek zorundaydı… Eve dönene kadar gözleri aklımdan çıkmıyordu.Sanki yıllardır o bakışlardaki ışıltıyı bir yerden hatırlıyordum.Merak içindeyim, belki de daha önce karşılaşmışızdır ve şimdi yeniden bir araya geldik.Düşüncelere daldığımı gören Halilin sesiyle kendime geldim. ‘Bir sorun mu var beyfendi?’ diye sordu. ‘Hayır, Halil’ dedim. “Sadece biraz yorgunum. Biraz dinlensem, yarına bir şey kalmaz”dedim ve odama geçtim. Sabaha kadar uyuyamadım,o gözler,o anlamlı bakışlar aklımdan çıkmıyordu.Yanımıza geldiğinde hissettiğim o garip duygu ve heyecanı tekrar hissediyordum. Kalbim hızla atmaya başladı ve içimde bir heyecan dalgası yayıldı.Onunla konuşmak için bir adım atmam gerektiğini hissettim.Bir kaç kez onu görmek umuduyla aynı yere gittim,aynı yerde oturdum.Ama o oradayoktu.Bir gün yine onu göre bilmek umuduyla uyandım.Evden çıkmak için hazırlandım,tam çıkacakken arkamdan birinin bana seslendiğini duydum.Merakla döndüm ve karşımda Ali’yi gördüm. Ali,uzun süredir tanıdığım,eski bir arkadaşımdı.Ali’yi görünce şaşırdım ve sevinçle ona sarıldım.’Benim burda olduğumu nasıl öyrendin Ali?’diye sordum.”O kısmını boşver buldum bir şekilde Tuncay”dedi.Uzun zamandan sonra ilk kez kendi şehirimden olan,bana yakın olan biriyle konuşuyordum.Bu bana çok iyi gelmişdi.Uzun yoldan geldiği için Aliyle yemek masasına geçtik.Yemekden sonra Aliyle balkona çıkdık.Kendim belli etmek istemesem de,Ali dalgın olduğumu anlamışdı. “Neyin var Tuncay? Dalgın gözüküyorsun.”diye sordu Ali.Kalbim hızla atmaya başladı ve utangaç bir şekilde gülümsedim.”Aslında, seninle konuşmak istediğim bir şey var…” dedim.Ali merakla beni dinlemeye başladı.O kadını gördükden sonra,geçirdiğim duyguları ona anlatdım.”Aynı yere gittinmi hiç?”diye sordu.”Gittim.Ama orada göremedim.”dedim.”İsmini biliyormusun peki?”.Bu soru karşısında dona kaldım.Kendimi toparlayıp “Hayır”dedim.İçimden keşke ilk gün yanımıza oturduğunda cesaretmi toplayıp,’Merhaba,adın nedir?’diye sorsaydım diye geçirdim.Kim bilir?Belki de hayatımın aşkını bulurdum.Belki de sadece güzel bir sohbet eder,birbirimizi daha iyi tanırdık.Ama en azından,bir adım atarak,bir şansım olurdu.Onu gördüğümde ne istediğimi bilmiyordum.Şimdiyse tam olarak nerede olmam gerektiğini ve kiminle olmam gerektiğini biliyordum.Ama onun adını bile bilmiyordum. Alinin telefonun çalmasıyla birlikte irkildim. Arayan burada yaşayan arkadaşı Asyaydı. Alinin yüzündeki heyecanı gördüm ve telefonu açtı.Ali,Asya’yasürpriz bir şekilde randevu teklif etti ve benimle birlikde geleceğini söyledi.İlk önce kabul etmedim.Ama bunun banada iyi geleceğini düşünüp kabul ettim.Gittiğimiz yer sakin bir ortamdı. Deniz kıyısında bulunan küçük bir kafeydi. Asya’yı beklemeye başladık.Biraz geçmişti,kapı açıldı ve içeriye Asya girdi,arkasından bir kadın daha.Kalbim hızla atmaya başladı ve gözlerim onunla buluştu. Bu oydu,tepede gördüğüm,geceleri bakışları aklından çıkmayan o kadın.O an,dünya durmuş gibiydi ve sadece o ve ben vardık.Yavaşça yanımıza yaklaştı ve bize gülümsedi. Heyecanla merhaba dedik.Asya bana elini uzatarak ”Merhaba ben Asya buda en yakın arkadaşım Elif”dedi.“Merhaba bende Tuncay,Alinin arkadaşıyım.”dedim.Çok heyecanlıydım.Aradığım kadın karşımdaydı,gözlerimin içine bakarak bana gülümsüyordu.”Ben sizi bir yerden hatırlıyorum” diye Elif devam etdi.”Evet tepedeyken bizim yanımızda gelib oturdun,sonra telefonun çaldı aceleyle kalkdın.”diye devam etdim.Gözlerimiz tekrar buluştu ve kalplerimiz hızla atmaya devam etti.Bu an, hikayemizin yeni bir dönüm noktasıydı.”Tuncay bana anlatdığın kız,bu kızmı?”diye sordu Ali.”Hangi kız?”diye devam etdi Asya.Elif ve Asya şaşkın yüzlerle bana bakıyordu.Donup kalmış bir şekilde Elif ve Asya’ya baktım.Kalbim hızla atıyordu.Ne söyliyeceğimi bilemiyordum.Ali pot kırdığını anlamışdı.”Biri cevab vere bilirmi artık.Neler oluyor burada?”diye devam etdi Asya.“Ben”dedim.”Ben seni gördüğüm gün birşeylerin değiştiğini anladım Elif,seni gördüğüm ilk günü unutamadım,her şeyi unuturdum,ama seni asla unutamazdım.Gözlerinin içine baktığımda,kalbimdeki seni gördüm.”dedim.Elif hiçbirşey demeden masadan kalkdı ve kafeden uzaklaşdı.Bende ardınca çıkdım,başım döndü.Bir anda sanki karanlık da yok oldum. Gözlerimi açtığımda,kendimi hastane odasında buldum. Etrafımdaki yüzler arasında yavaşça gözlerimi dolaştırdım.Sevdiklerimin beni beklediğini gördüm.Kalbimde bir umut belirdi ve içimdeki güçle gözlerimi tamamen açtım.”Ne oldu bana?”dedim.”Elif nerde,nereye gitti?”.”Sakin ol,Tuncay hastanedesin,iyi olucaksın”dedi Ali.”Elif nereye gitti Ali? Karanlıkta yok oldu aniden” diye sordum.Cevap vermiyorlardı. Gözlerini yere dikmiş susmuşlardı.Kalbim hızla çarpıyordu, endişe içindeydim. Ali’ye tekrar sordum, “Lütfen bana gerçeği söyle, Elif nereye gitti?”Ali sessizce nefes aldı ve derin bir iç çekti.Gözlerinde hüzün vardı.”Hiçbirşey hatırlamıyormusun Tuncay?”diye devam etdi Asya.”Neyi hatırlamıyormuyum?En son kafedeydik.Senle Elif yanımıza geldiniz tanışdık.Ben Elife açıldım oda koşarak ayrıldı kafeden.Şimdiyse buradayım.Neyi hatırlamıyorum?” diye devam etdim.”Biz kaza geçirdik Tuncay.Elif vefat etdi.”dedi Ali. Ben kendi gördüklerimi onlara anlattım.Ali bana herşeyi baştan anlatdı.Uzun süre komada olduğumu,kaza sırasında Elifin vefat ettiğini. Benim gördüklerimin yıllar önce yaşanan olaylar olduğunu sadece komada olduğum için sanki gerçektenonları yaşıyormuşum gibi hiss etmemi.Halilin 2 yıl önce vefat ettiğini.Benim hafıza kaybı geçirdiğimisakince bana anlatdı… Bu olaydan 7 yıl geçti.Elifle ilk karşılaşdığım günü komadayken tekrar görmüştüm.Herşeyi kabullenmek kolayken,Elifin yokluğunu kabullenemiyordum.Her duygu değişirken Elif’e olan duygum değişmiyordu.O sabah uyandığımda,kalbimdeki hisslerin beni nereye götüreceğini bilmediğim gibi,şimdide bilmiyorum.Ama bildiğim tek şey var artık orada Elifin olmadığı.Kendimizi kaybettiğimizde,birbirimizi bulduk ve herşey güzel oldu.Ve ozaman anladım ki gerçek aşk hayatta hiç beklemediğimiz bir yerde,hiç beklemediğimiz bi anda karşımıza çıka bilir.Artık kendimi bulamıyorum.Çünki Elifimi kaybetdim… O gün saat 12:30 civarı bir cesed bulundu.Cesedin cebinden bi not çıktı… ”Bir zamanlar,uzak bir şehirde,iki kalp birbirine göz kırpardı…”
·
1 plus 1
·
163 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.