Gönderi

Nuh'un gemisindeki hayvan politikası
Sular yükselmeden önce bile huzursuzluk nedenleri vardı. Sizin türünüzün bizim dünyamıza vahşi, yamyam ve hilebaz addederek tepeden baktığını biliyorum (aslında bunun bizi sizden ayırmak yerine yakınlaştırdığını itiraf etseniz iyi olur). Bizim aramızda ta baştan beri bir eşitlik duygusu hakimdir. Evet, doğru, birbirimizi yeriz falan filan; daha zayıf türler kendilerinden daha büyük ve aç hayvanların önüne çıkarlarsa neler olacağını bilirler. Ne ki, biz bunu işler böyle yürür diye kabullenmiştik. Bir hayvanın başka bir hayvanı öldürebilmesi birinci hayvanı ikinci hayvana üstün kılmazdı. Belki bu sizin için anlaması güç bir kavramdır, ama bizim aramızda karşılıklı saygı vardı. Bir hayvanı yemek onu küçümsemek ? Için yeterli neden değildi; başka bir hayvan tarafından yenmek kurbana ya da ailesine, yiyici türlere karşı aşırı takdir duygusu vermezdi. Nuh -ya da Nuh’un Tanrısı?- bütün bunları değiştirdi. Siz kovuldunuzsa biz de kovulduk. Ama bizi ittiler. Seçilmişler Bölümü için seçimler yapılırken bunu ilk kez fark ettik. Her şeyden bir çift meselesi doğruydu (ve bunun temel bir anlam taşıdığını görebiliyordunuz); fakat mesele orada bitmiyordu - Bölümde bazı türlerin bir çifte değil, yediye (yine bu yedi tutkusu) indirgendiğini fark etmeye başladık. Önce beş fazlanın ilk çift hastalanırsa yedek olarak yolculuk edeceğini düşündük. Ama giderek anlamaya başladık. Nuh -ya da Nuh’un Tanrısı- iki sınıf hayvan olduğunu buyurmuştu: temiz olanlar, temiz olmayanlar. Temiz hayvanlar gemiye yedişer yedişer biniyordu; temiz olmayanlar ise ikişer ikişer. Tanrının hayvan politikasındaki bölücülüğünün derin içerlemelere neden olduğunu tasavvur edebilirsiniz. Gerçekten, başlangıçta temiz hayvanlar bile bütün olanlardan utanç duydular; böyle özel korunmayı hak edecek pek az şey yaptıklarını biliyorlardı. “Temiz” olmanın karışık bir lütuf olduğunu çabucak fark ettiler. “Temiz” olmak demek yenebilir olmak demekti. Yedi hayvan gemide iyi karşılanıyorlardı, ama beşinin kaderi mutfakta son bulmaktı. Inlara çok garip bir itibar gösteriliyordu. Bu en azından boğazlanıncaya kadar mevcut kamaraların en konforlusuna yerleşmek demekti.
·
156 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.