Merhabalarrrr...
Bugün sizlere 2024 yılının ilk kitabıyla geldim.
Kitabımızın adı ''Yolcu''. Kitabın adı belki size bir şeyler çağrıştırıyordur. Ben de kitabı okumadan önce çok fazla yorumunu okumuş ve neden yolcu? diye düşünmüştüm. Kendimce birçok cevabım vardı. Belki aranızda kitabı henüz okumayanların da benim gibi zihninde dönüp duran bu soruya verdikleri farklı cevaplar vardır. Ben sorumun cevabını kitabı okuyarak buldum.
Yazarımız, hayatımızın bir yol olduğunu ve bizim de bu yolu yürüyen yolcular olduğumuzu, yolun sonunda kendi özümüze döneceğimizi anlatmış. Böyle söyleyince içeriği tahmin edilmesi kolay bir kitap gibi gelebilir ama öyle değil. Hayatınızı düşünün, yaşadığınız olayları, bu olaylar karşısındaki duruşunuzu, edindiğiniz tecrübelerinizi, doğru ve yanlış olduğunu düşündüğünüz davranışlarınızı, hayatınız için aldığınız kararları, aldığınız kararların hangilerinin size ait olduğunu, hangi kararları başkalarının etkisiyle aldığınızı ya da bu benim kararımdı diye direttiklerinizin gerçekten sizin kararınız olup olmadığını. Kendinizi düşünün. Önceden nasıl olduğunuzu, şimdi nelerin değiştiğini ya da nelerin aynı kaldığını. İyi ve kötü bütün hissettiğiniz duyguları düşünün. Bu duyguların hepsi size mi aitti? Peki, hissetiğiniz bu duyguların dışa vurumu nasıldı? Duygularınızı yaşamayı mı seçtiniz yoksa onlardan kaçmayı mı? Bu söylediklerime dair zihninizde bazı cevaplar beliriyor olmalı. Öyleyse devam edelim.
Kitaptan, yaşadığımız olaylara karşı farklı bakış açılarıyla bakabilmeyi, düşüncelerimizi kontrol edebilmeyi, hatalarımızı kabul edip kendimizle yüzleşebilmeyi, önümüzdeki engelleri aşabilmeyi, içimizde bir türlü bastıramadığımız, susmak bilmeyen, bize ait sandığımız, yaşamımızda söz sahibi olmamızı engelleyen o sesi kontrol edebilmeyi, kendimizi tanıyabilmeyi, en içimizi yani görmekten korktuklarımızı ve kaçtıklarımızı fark edebilmeyi, hayatımızda neleri istediğimizi veya neleri istemediğimizi anlayabilmeyi, yürüdüğümüz yolda kendimizi değiştirip geliştirebilmeyi, en önemlisi de olumlu ve olumsuz bütün yanlarıyla bu hayatı yaşamayı ve kendi içimize dönebilmeyi öğreniyoruz. Yazar, tüm bunları bize samimi bir dille farklı örnekler, hikâyeler ve Mevlânâ, Carl Gustav Jung, Şems-i Tebrîzî, Yunus Emre gibi önemli isimlerden alıntılarla zenginleştirerek anlatıyor.
Kitabı okuduktan sonra kendimle yeniden tanıştığımı söylemek istiyorum. Bir yolcu olarak yolumu farkında olmadan ne kadar da zorlaştırmışım. Farkında olmadan kendi iyiliğim için olduğunu düşündüğüm şeyler bana ne kadar da zarar vermiş. Yaşadığımı zannettiğim hayattan aslında ne kadar da uzakmış ve kendime ne kadar da yabancıymışım. Aslında her şey ne kadar da anlaşılırmış ve hayatın en küçük bir anı bile ne kadar da güzelce yaşanabilirmiş... Tüm bunları yeni fark etmiş olmak içimi burksa da bu kitapla tanışmış olmak beni çok mutlu etti. Eğer bu kitabı okumamış olsaydım şu an yaşadığım farkındalığı acaba ne zaman yaşayacaktım ya da yaşayabilecek miydim? bilmiyorum. Şu an bunları düşünmemeliyim. Yazarın da dediği gibi anda kalmalıyım. Andaysam varım.
Benim yol arkadaşım olan bu kitaba sizlerin de bakmanızı tavsiye ederim. Kim bilir belki sizin de bir yol arkadaşına ihtiyacınız vardır... Unutmayalım ki bazı şeylere ihtiyacımız olduğunu ya hayatımıza girdiklerinde ya da hayatımızdan çıktıklarında anlarız.
Yolcu
Özlem Belen
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.