Gönderi
Koleksiyoncu takıntılı, hayatta çoğu şeyi başaramamış, anne sevgisinden yoksun büyümüş bir karakterimiz (Frederick) ile hayatında sanatı yaşama biçimi olarak gören, başarılı, üst sınıf bir karakterimizin (Miranda) yollarının mecburi bir yolla kesiştikten sonra yaşadıklarını ele alıyor. Kitap 4 bölümden oluşuyor ve her iki karakterimizin ağzından aynı hikayeyi kendi duygu ve düşünceleriyle dinliyoruz. Frederick'in anlattığı bölümlerde kendi içinde heycanlandığı, panik yaptığı, öfkelendiği zamanlarda bile bu kadar sakin davranması beni oldukça ürküttü. Miranda'nın anlattığı bölümlerde ise yer yer okumakta sıkıldım. Belki aynı hikayeyi bir de Miranda'nın gözünden dinlediğimiz içindi fakat bu kısımlarda Miranda kendi hayatıyla ilgili detaylarıda bize veriyordu.
Bence bu kitaba biraz nasıl baktığınızla ilgili kitabın size verdiği mesajlar değişebiliyor. Bir psikolojik gerilim kitabı okumak istiyorsanız bu kitap sizi tatmin edecektir. Fakat kitaptan şok olacağınız sarsıcı bir son beklememeniz gerekir.
Kitaptan sosyal mesajlar vermesini beklerseniz - ki ben arka kapak yazısından dolayı bu beklentiyle okudum - çoğu şey yüzeysel anlatılmıştı. Özellikle alt sınıf üst sınıf kıyaslamaları çok keskin bir dille yapılmış ve rahatsız ediciydi.
Frederick'in hastalıklı bir düşünce yapısı olduğu bir gerçek fakat ben Miranda'nın da çok normal bir karakter olmadığını düşünüyorum. Gelgitli ruh halini her ne kadar kaçırılma psikolojisi ve kurtulmak için bir çok yola başvurmasına versem de G. P karakteriyle olan konuşmaları, yakınlıkları ve bu kadar hayatının merkezine koyup, bakış açısına yön vermesi bana pek normal görünmedi.
Ayrıca kitap bana You dizisi ve Koku filmini (kitabı da var) hatırlattı.
Kitap benim için etkileyici olmasa da güzel bir kitaptı yazarın diğer kitaplarına da gözatacağım. Keyifli okumalar.
·
72 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.