Kitap okurken kendini kitabın cümlelerinde kaybetmeyen var mı? Kitaba aşık okumaya sevdalı olanlar okurken kitabin kareketerleriyle konuşur, dertleşir, yaşadıklarıyla yaşar, aynı yolda yürür, aksiyon ve macera içinde olur masumun hakkını arar durur. Denizci olur, savaşçı olur. Tarihi yazar ve saire. Kimi zaman da kaybettiği kendini arar. Bulur mu , bulur. Bazen de bulmaz. Tüm bunları okuyucuda olur biter. Gel gelelim Vivaldo Bonfim'e. Her yerde her anda fırsatını yakalayıp elindeki kitabı mutlaka yutar. Gerek yürürken koltuk altında taşıdığı kitaba, gerek çalışırken evrakların arasında sakladığı kitaba sarılır. Okumaya o kadar dalıp, o kadar odaklanıyor ki kitabın içine kadar girmiş olup hatta içinde kayboluyor. Böyle bir babaya kim sahip olmak istemez? Bir de, böyle bir kitapkurdun tavan arasında yıllarca sakladığı kitapları doğum gününde hediye olarak kaldığını hayal edin. Ah ne âlâ. Vivaldo'dan oğlu Elias'a muazzam bir kütüphane, vazgeçilmez bir hazine kalıyor. Elias bunu öğrendiğinde kendini tavan arasında kitapların kokusunda bulur kendini. Babasının izinden gider. Okuduğu kitaplarla hep konuşur. Kitaplar arasında kaybettiği babasını bulmaya çalışır. İnsan birçok yerde kaybolabilir ama hiçbiri bir kütüphane kadar karmaşık değildir. Tek bir kitap bile bizi yanıltmaya, kendimizi kaybetmemize neden olabilecek bir yerdir. Jorge Luis Borges'in kütüphanelerin bir labirente benzetmesi insanların hikayelerden oluştuğunu açıkça beyan ediyor. Elias, eline geçen her kitabı okur. Dostoyevski, Stevenson, Dr. Zirkov, Cyrano de Bergerac, Dante ve daha birçok yazarın kitaplarıyla heleki Fahrenheit 451 kitabıyla öğrendikleri ve hayran kalması okumaya değer bir kitap oldu. Her sayfasında ufku genişletecek bir eser. Bakalım kimler Elias gibi okuyucuların izinden gider.

Babamı Yutan KitaplarAfonso Cruz · SMS Yayınları · 05 okunma

·

32 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.