Gönderi

((Bir zuhurat görülmüş Yavuz Selim camisin oftası yarılımış, içinden bir salkallı çıkıp demiş ki: "Çok konuşuyorsunuz, konuşmanızdan başım tutuldu!" ikinci bir defa tekrar yer açılıyor, bu sefer üç siyah sakallı çıkıyor: "Bu kadar ayetleri, hadisleri, incelikleri duyup hiç tesirlenmiyorsunuz!" Ellerinde sopalarla herkesi dışarı sürüyorlar. Sadece 25-30 civarında yaşlı bırakıyorlar.)) (Bunları cemaatimizden bir kardeşimiz söz isteyerek Efendi Hz.lerine anlattı, sohbete dahil değil.) Bunlar bizi uyandırıyorlar, baş üstüne diyelim, hic olmazsa nasihat dinleyelim. Onlar bize lütfediyorlar. Zuhuratta bir kusur yok. Efendimiz (S.A.V), "Ahir zamanda bir takım insanlar gelecek, camide konuşacaklar. ALLAH'ın öyle adamlara ihtiyacı yoktur!" Diğer bir hadisi şerifte: "Camide konuşmak haseneleri yer, koyunun otu yediği gibi.... ((Huriye teyze söz istedi: "Birisi yine gördü ki, Sultan Selim Han, mihrapta ayakta olduğu halde sizin vaaşınızı dinliyormuş...")) Bunun üzerine Efendi Hz. buyurdular: Sultan Selim Hz. diyor ki: "Bir şeyden dolayı size kızıyorum, bir şeyden dolayı da seviyorum. İyi dinleyelim, illa ilmimiz gibi olalım... İyi dinlemek istiyorsanız, iri nefes bile almayın değil konuşmak... İlmi olan sükût eder, dünya kelamı konuşmaz. Burada sohbette bir santim kadar yer açmak, ahirette, açan kişiye İstanbul kadar yer kazandırır. Hep adam kayırmak lazım." Mevla dostları vasıtasıyla kullarını uyandırıyor. Bizi uyandırmak için, bizden önce geçen dostlar neler yaptılar! Yavus Selim Hz. buyuruyor ki; "Seviyorum çünkü büyükler topIanıyor, ben de geliyorum. Kızıyorum, şu şiîler hakkında bir kitap yazmıyorsunuz! -Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hasretlerimizin Sohbetleri 1
·
88 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.