Anlaşılan şu anki yaşam tarzımla uyumlu olmayan okuma hedeflerim var. Elli kitap aslında az görünse de bir senede okuyamadığım bir miktar maalesef. ''Zaten nitelik, kitaptan ne anladığın daha önemli.'' diyerek örtbas edebilirim de bu durumu, ancak biraz kendime dönüp bakmam, nerede hata yapıyorum diye düşünmem gerekiyor. Hala elli kitabın zor bir hedef olduğunu düşünmüyorum.
Sosyal medyaya fazla zaman harcadığımı biliyorum mesela. Zamanım olmadığından değil, onu nasıl değerlendirdiğimle alakalı bütün bunlar. Bunun yalnızca kitap okuma alışkanlığımla alakalı olmadığını, bütün hayatımı etkilediğini de biliyorum. Dikkat sürem kısalıyor, kaydırıyor kaydırıyor, sabit kalan bir sayfa yazıyı okumakta güçlük çekiyor; kırk dakikalık dersi dinlerken sürekli anlamıyorum düşüncesiyle panik yapıyor, her şeyin birden hallolmasını bekliyorum. Mücadele kalmamış! Zorluğa katlanmak kalmamış! Sadece kendini herkesten geri, aptal ve aşağı görmek kalmış. Kişilik bozulması yaşanmış. Çok üzücü!
Bunları fark etmenin her şeyi değiştirmeyeceğinin farkındayım. Farkındalık yolun yarısı derler ama değil. Burada hiçbir şeyin sözünü vermeyeceğim. Hedefimi ise göstermelik ve çok ufak koyacağım, ha elli koymuşum ha on. Okuduğum kitaplardan diyar diyar ufuklara yelken açmış zihnim, bunu hangi sayıyla ifade edeyim?
Kendimle alakalı memnun olmadığım şeyler var. Bunların en can sıkıcısı ise donakalmak, sevdiğim şeyleri bile yapmamak. Et gibi yaşayıp gitmek. Oysaki ne de çok yönlüyüm! Çeşit çeşit şeyler yaparım, sıkıcı görülen şeyleri bile severim. Ama akademik stres beni donduruyor. Sonuç olarak ne akademik olarak ne de bir insan olarak parlıyorum. Her şeyden nefret ediyorum donakaldığım yerde. Etten bir heykel gibi yerine çakılmış öylece duruyor, yanımdan süzülen, gidecek bir yerleri olan insanlardan nefret ediyorum. Ve nasıl adım atacaklarını bilenlerden! Ben hiç ama hiç bilmiyorum! Kayıp hissediyorum!
E şimdi bu insan kitap mı okur? Müziğe kaptırıp kendini keman mı çalar? Resim mi çizer, insan gibi mi yaşar? Sevebilir mi böyle bir insan, herhangi bir şeyi?
Ben yapamadım. Her şeyden uzaklaştım, her şeyden!