Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
#Okudum #KitapYorum #AkaşanınDoğumu #ÇemenTozbey #Öykü #ParmaYayınları #134Sayfa Merhaba arkadaşlar, Bugün sizlere Parma Yayınları'ndan çıkan, yeni kuşak öykücülerden Çemen Tozbey’e ait "AKAŞA'NIN DOĞUMU" isimli öykü kitabını tanıtmaya çalışacağım. Ben öykü kitaplarını oldum olası severim. Sanırım okuma sevgisi kısa ve etkileyici öyküler sayesinde gönüllerde yerini alıyor. Belki kitap okuma alışkanlığı da bu sayede kazanılıyor. Masallar, hikâyeler, biyografiler, anı, hatıra, günlük gibi türlerde edebiyata eserler kazandıran yazarların etkileri büyük. Akaşa’nın Doğumu'nun en önemli özelliği üslubunun yoğun olması. Yani az sözle çok şey anlatma ilkesine uyumunun güzelliği. Tıpkı yağmurdan sonra yedi rengin ortaya çıkması gibi. Anlatılanlarla gerçeği sezdirme yanı güçlü. Bir durum, an yada günlük hayattan bir kesit, hayatın bütünü hakkında sezgi uyandırmak için anlatılmış. On altı öykü var, Akaşa’nın Doğumu da bunlardan biri. Ayrıca kitaba da ismini veren öykü. Belki Akaşa nedir ki? diye benim gibi içinizden geçirebilirsiniz. Şöyle ki: Batı teozofisine göre akaşa ya da akaşik kayıtlar her düşüncenin, her eylemin, her sesin, her ışığın vibrasyonlarının kaydolduğu, özetle, fiziksel alemden yansıyan tüm tesirlerin seri ve dakik bir biçimde yoğunluklarına göre sınıflanıp kaydolduğu sınırsız ve ebedi bir arşivdir. Kitapta edebiyat tanrısı "Akaşa" diye geçiyor. Her bir öykü içimizden, bizden, en yakın çevremizden. En çokta ruhumuzun dolu dizgin binbir duyguyla hemhal olup, tenimizle, beynimizle, sözleşmiş bir halde binlerce hisle hesaplaşırken satırlarda sırlarınızla kavilleşiyorsunuz. Öykülere edebi türler içinde belki de daha çok sıcaklık, yakınlık ve ilgi duyuyoruz. Çeyiz sandıklarından çıkan beyaz patiska kokusu gibi naftalinle eşlik eden geleneksel bir sevda var okurla. Akaşa'nın Doğumu düşündürmekten ziyade duygulandıran ve heyecanlandıran hikâyelerle kalbinizi bal kavanozuna düşmüşcesine yazarla kalp ve kader birrliğine sürüklüyor. Daha çok kadın kalbi ve ruhuyla düşünen, özleyen, bekleyen, üzülenlerin hikâyelerine tanık olacaksınız... Hayata damgasını vuran öykülerde kaybolacağınız bu kitapla en kısa zamanda tanışın derim. Gelen zarları şaşkın bakışlarla süzdü Salim. Niye şaşırdın ki? En azından hayattan daha adil, zarın kaç yüzü olduğunu biliyorsun, istediğin düşeşe ulaşman yalnızca otuz altıda bir ihtimal. Hadi kolaysa, hayatın kaç yüzü var onu hesapla.(say. 72) Kimse bilmiyor ama bu karanlık, bu manasız hayat, bacaklarını açmış kıran kırana sevişiyor ve kendi kasvetini bulaştırıyor üzerime. Oraya gömülüyorum. O karanlık deliğe. Yapış yapış bir sıvı kaplıyor ruhumu. Senin rahminde henüz dünyaya gelmemiş cenin oluyorum ve yine doğuyorum. Lütfen beni bir daha doğurma anne!" Ünlü şairin dediği gibi, yağarken ışıldayan karı sevmiyor belli ki o da. Bir yeşil yaprak, bir telli böcek, yeşeren tohum, sevinçle doldurmuyor içini. Yalnız hayatın karanlık tarafı baştan çıkarıyor onu. (say. 62)
Akaşa’nın Doğumu
Akaşa’nın DoğumuÇemen Tozbey Elmacı · Parma Kitap · 202335 okunma
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.