Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Öncelikle şunu belirtmek isterim bu ileti özel hayatıma dair bir parça ve gelecekte uzun zaman sonra bunu tekrar okuduğumda ne hissedeceğim merak ettiğim için belki biraz da anı olmasını istediğim için yazıyorum:) Ben arkadaş ilişkilerine çok önem veren birisi değilimdir. Herkesi yakın arkadaş olarak göremem çünkü bu arkadaşlıklarda kurulan bağların özel ve sağlam olması için dikkatli ve özenli bir şekilde seçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani az ama öz olsun :) Sevgili Beren’e, Nasıl davranmış olsa da olsun, ne hata ettiyse de etsin yine de arkadaşımı kalbimin bir köşesinde, ilk günkü gibi seviyorum. İlk gün evet, çünkü Beren’i ilk gördüğümde -9.sınıfın ilk günü- onu gözlemledim ve gerçekten akıllı, zeki bir kız olduğunu fark etmiştim. Bu çok hoşuma gitmişti çünkü uyum sağlayabileceğim birisi olduğunu anlamıştım. Onunla her konuda sohbet edip tartışabilirdik. Ki öyle de olmuştu. Daha ilk günden din felsefesi hakkında yorumlarda bulunmuştuk. Hatta şu dediğini unutmam: “ Sonsuz cennet beni ürpertiyor. Düşünsene sonsuza kadar mutlusun. Bu nasıl olabilir Diyar?” Beren’le hayata bakış açılarımızdaki derecelerin örtüşmemesi bile özeldi çünkü böylece birbirimize çok şey katabiliyorduk. Böyle bir devirde anlaşabilmek, “anlaşılabilmek” karşı tarafa karşı empati kurabilmek aslında basit bir şey olsa da, çok zorlaştırdılar. Ve bizim birbirimizi her yönden anlayabilmemiz hatta konuşmadan bile zihinlerimizden ne geçtiğini tahmin etmemiz, bunlar da çok özeldi. Beren hırslı bir kızdı, ben biraz daha rahattım bu konularda. Onun yanında oldukça biraz ona benzemeye başladım (: Evet, sonra o Batınay’ın sınıfta gülerek çok dalga geçtiği korona virüsü bizi de vurdu. Çok sık konuşmamaya başladık sadece ders başladı mı diye haber ederdik onun dışında ne ben ona yazdım, ne o bana yazdı. 11.sınıfa geçmeden yazın bana özel okula geçeceğini söylemişti “ arkadaşız diye söyleme gereği duydum”demişti. Evet normal bir cümle ve açıklama ama buna kırılmıştım. Neden gereği duydun ki? bunu böyle belirtmesi beni üzmüştü. Her neyse aslında evi okulun hemen karşısındaydı sitelerde oturuyordu ve istesek çıkışta görüşebilirdik. Ama çoktan konuşmayı kesmiştik ama yine de biz yakın arkadaştık. İyi bir özel okula geçtiği için derslere sağlam çalışıyordur diye yazmak istemiyordum. Kendimce saçma düşünüyordum belki ona rakip gözüyle bakmak istemedim. Sonrasında bir 9 Şubat 2023 günü ona yazdım. Konuşmasak da birbirimizin özel günlerini kutluyorduk. Bak yine unuttum doğum günü 19’u muydu 9’u muydu😬 Neyse doğum gününü yanlış zamanda kutlamıştım ama yine tam zamanında Beren’e yazarak yanında olmuştum çünkü duygusal çöküntüdeydi. Tesadüf ki aynı gün, 9 Şubat’ta ikimiz de en sevmemiz gereken o çok sevdiğimiz erkeklerden engeli yiyip perperişandık. Ve ben 9 Şubat’ı Beren’in doğum günü diye karıştırıp yazmasaydım belki buna denk gelmicektik. Maalesef o an tek ortak yönümüz o da değildi bir de sınava az bir zaman kalmış ve ikimizin 9-10daki çalışkan kızlardan kalan bir eserimiz kalmamıştı. Her neyse girdik sınava duvara fena tosladım. Yine iyi bir sıralama yapsam da istediğim bölümün yanından geçemiyordum. Beren’in sıralamasını halen bilmiyorum ama sonuçlar açıklandığında bana konuşurken bi anda hiç yazmadı ve bu tam 1.5ay sürdü. Onu defalarca aradım, mesaj attım en sonunda Batınay’ı arayıp Beren iyi mi diye merak ettim. Beren’in şehir dışında düğüne gittiğini ve gayet iyi olduğunu söyledi. İyi olduğuna sevindim ama neden beni düşünmeyip en azından bir kelime yazmamıştı? 1.5 ay sonra bir sürü bildirim geldi “ çok üzgünüm, özür dilerim beni affet demicem haklısın affetmemekte vs” Tüm arkadaşlarına bu şekilde davrandığını, sadece İsoyla ( erkek arkadaşı) konuştuğunu söylemişti. Kırılmıştım ama yakın arkadaşıma küsmeyi istemedim onun için pek takılmamıştım bu duruma. Mezuna kalacağım belli oldu ve şehir dışına bir süreliğine gitmemiz gerekiyordu. Haziran’a kadar Ankara’da yoktum yani. Beren’e iki kez dedim ben Eylül’de yokum, gitmeden görüşelim, dedim. Ne mi oldu? Beren bana asla yazmadı. O çok düşündüğüm, çevrimiçi olduğunu gördüğümde git ders çalış dediğim arkadaşım, beni asla merak etmedi. Şundan da eminim ki bana yazmayı kalkışmıştır ama gururuna yediremedi çünkü hatasını yüzüne vurmamdansa bana hiç yazmaması, bunun unutulması onun kolayına kaçmıştır. Bu da olmadıysa eğer ki aslında olsa da aynı şeyi ifade ediyor benim için Beren diye bir arkadaşım asla olmamıştır.
·
2 artı 1'leme
·
309 görüntüleme
Mustafa Taha okurunun profil resmi
Lise arkadaşlıklarının özel olduğuna inanıyorum ben de. Senin aksine ben de arkadaşlık ilişkilerime çok önem veren birisiydim. Fakat insan bir süre sonra şunu da fark ediyor: Bir gün yüksek ihtimal herkes gidecek. Seninle kalan tek insan yine sen olacaksın. O yüzden her insan hayatımdan çıkabilir düşüncesiyle yaşamaya başladım ve bu düşünceyi benimsediğimden beri kendimi çok rahat hissediyorum. Lisede yurtta kaldığım için o arkadaşlarımla paylaştıklarım benim için çok daha özeldi, hayatımın en güzel yıllarını geçirmiştim. Ve yukarıda bahsettiğim düşünceme rağmen onlara karşı hiç mesafeli olmadığımı görüyorum, bu da beni çok daha rahatlatıyor. Kendilerini yaklaşık 2 3 yıldır görmedim yüz yüze ama samimiyetimizden hiçbir şey eksilmiyor kolay kolay. Herkesin inişli çıkışlı dönemleri olabiliyor, bazen insanlarla hiç konuşasım dahi gelmiyor ki o dönemlerde yakın arkadaşlarımı sonsuza kadar kaybedebilirdim. Ama asla öyle olmadı. Belki arkadaşın da öyle bir dönemdedir, bu gibi durumlarda akışına bırakmak en sağlıklısı o yüzden. Bir bakmışsın bir yıl sonra yine aynısınız veya hayatına çok daha farklı insanlar girmiş. Önemli olan hep kendinle kalacağının farkında olabilmek bence. Umarım istediğin şeyler ve bütün güzellikler seni bulur. :)
Diyar okurunun profil resmi
Çok çok teşekkür ederim iyi dileklerin ve güzel bir bakış açısı kattığın için 🌻🥰🥰 ayni şeyler sizin için de geçerli 🙏🏿🙏🏿🙏🏿
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.