Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

680 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Vay canına… Mükemmeldi… Penellaphe, Fiziksel ve zihinsel olarak diğer insanların acılarını hissedebildiği bir yeteneğe sahip bu yüzden o seçilmiş kişiydi ve bu yeteneğindeki kraliçe dahil sadece bir kaç kişi biliyordu. Yükselenler için özgürlük hiç bir zaman olmamıştı ve o hiç gitmemesi gereken bir yere hatta saraydan dahi tek başına adım atması yasakken o bir gece tek başına eğlence mekanı olan Kızıl İnci’ye gitmişti onun için yasak bölge. Bazı geceler bu maceranın peşine düşüyordu. Yüzünde ne kadar maskesi olursa olsun ihtimal de vermese yine de tanınabilirdi. O bir Bakireydi.Seçilmiş olandı. Tanrılara kutsanmıştı yüzü de de dahil olmak üzere onu kimse giremezdi. Yükselişe az bir zaman kalmışken daha dikkatli olması gerekirdi. Ve tanrılara gidecek olan oydu. Asıl muhafızı Vikter de Kızıl incideydi onu görüp panik yaparak yakalanma tedirginliğine karşı bir odaya gitmek zorunda kalır ve burada aklını dahi başından alacak adamla tanışır. Ama onunla ileriye gidemeyeceğini ya da aralarında bir şeyler olamayacağının farkındadır. Hawkea ilk bura da tanışmıştır onu ilk Kızıl inci de öpmüştür ilk öpücüğünü orada ondan almıştır. Onunla bir daha karşılaşmayacağından emindir. Bu onun İçin yasak olan her şeyden daha yasaktı.Ama tanrıların bundan ne kadar haberdar olacağını bilse de üzerinde pek durmadı. Tâki o geceden sonra etrafındaki insanların garip bir şekilde öldürülmesine kadar. Ve güvenilir muhafızı olan Rylan da bir deve öldürülüp Penellaphe’yi kaçırma olayında bulunana kadar. O günden sonra alanında en iyi ve üstelik henüz çok genç olmasına rağmen rütbesi en yüksek olan Hawkea onun kişisel muhafızı olmuştur. Kızıl İnci de karşılaştığı bu adam onun artık kişisel muhafızıydı. Kaçırılma durumu o gece ondan samimi olduğu muhafızlardan birini almıştı ve kendi gücüyle karşılık vermesine neden olmuştu. Karanlık olan o gece geri gitmişti ama onun İçin geri gelecekti. Sur gelecek olan saldırılara her zaman açıktı Cravenler aç gözlü kana susamış ölümcül canavarlardı Sur’a gelerek bir saldırı düzenlemişlerdi. Surlar aşılmaz değildi ama neler olacağı belirsizdi. Ayinin olduğu gece bir saldırı oldu bir çok kayıp verildi. Hak eden hakettiği sonu buldu ama haketmeyenler ise arkasında büyük bir acı bıraktı. Poppy’ın en büyük kayıbı da en sevdiği oldu. Alçalmışlar o gece istediklerine ulaşmışlardı ama bu son olmayacaktı. Ama o gece poppy kendi benliğini de ortaya çıkararak herkesi şaşırtmıştı bir yükselende yasak olan şeyden birisinde kendini koruyabilmesidir. Çok şey olmuş çok kayıp verilmişti ve Bakireyi yani poppy’i daha iyi koruyabilmek için kraliçenin emriyle onu başkente geri çağırdılar bu da onun arkasında herkesi bırakıp gitmek zorunda olduğu gerçeğiydi. Hizmetlisi en yakın gördüğü kişilerden geriye bir tek onun kaldığı düşünülürse onu da bırakıp gitmek zorundaydı. Ama bu yolculuk ona en büyük ihaneti yaşatıp kendi özünü de gösterecekti. Kim olduğunu Seçilmişler için neden önemli olduğunu. Soyunun bittiğini düşündüğü kurtların bile hâlâ var olduğunu ve biten bir krallığın aslında mükemmel derece de gizlendiğini. İhanet acı vericiydi ama hangisi daha çok can yakardı? Doğru bildiği yalanlar mı ? Yoksa gözünün önünde olan biten herşeyden bir haber olduğumu ? Poppy için gerçekler kapılarını açmıştı o artık bir bakir değildi o bugüne kadar nefretle büyütülen her şeydi. Sevdikleri ölmüştü en önemlisi de kalbini açtığı ilk ve son kişi tarafından ihanet uğramıştı. Hawke onun sonu olmuş ve karanlığa çekmişti.
Kan ve Külden
Kan ve KüldenJennifer L. Armentrout · Dex Kitap · 20211,127 okunma
·
80 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.