Gönderi

172 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 20 hours
Hiç fark ettiniz mi? Hayatınızdaki hedeflediğiniz bir duruma yaklaşırken zihniniz daha odaklı ve mükemmele yakın derece çalışır.Kitabın yazarı burgess içinde öyle oluyor,42 yaşında beyninde tümör tanısı konuluyor ve kendisi öldükten sonra eşine gelir sağlaması amacıyla oturup romanlar yazmaya başlıyor.Yaklaşık bir yıl sonra tanının yanlış olduğu ortaya çıkıyor fakat burgess artık insanlığa kült eserler bırakmış yazar oluyor.Burgess’ı 42 yaşında harekete geçiren güç niye 20’li yaşlarında harekete geçirmedi,cevap çok basit hedefin belirsiz süresi yani erteleme hastalığı.Birçoğumuzun aynı burgess gibi hayalleri var kimimiz ünlü bir yazar,kimimiz meşhur bir oyuncu,kimimizde insanlığa katkı sunmuş bir bilim adamı olmak isteyebiliriz.İnsan genç yaşlarında hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar,sanki dünya kendi etrafında dönüyor veyahut hayallerimizin sanki gelecekte bir gün önümüze altın tepside sunulacağı günü bekliyor gibiyiz.Korku,heyecan,utangaçlıkta bu sürecin cabası.Zira yarın öleceğinizi bilirseniz kalan saatlerinizde zaman sizin için yavaşlayacak beyin kendisini ateşleyecek ve son saatlerinizde kendinizde müthiş gelişmeler izleyeceksiniz,bu tıpkı sınava bir gün kala çalışacağınız konuya kusursuz odaklanabilmeniz,uzun zamandır anlamadığınız konuyu bir anda anlamaya başlamak gibidir.Uyanın yarın sınav var ! İnceleme= Kitapı okumaya başladıktan bir süre sonra Alex’te bir farklılar sezmeye başladım.O serseri takımında olan birisi,insanlara kötülük yapan bir cani değilde farklı olmaya çalışan birisi.Kitapta Alex’ten başka herkes sistemin kurbanı olmuş,hükümet(ayak takımı) tarafından zihin kontrol programında ve aslında asıl hasta olan alex değil,alex dışındaki tüm herkes.Alex sistemin yolunda gitmediğinin farkında zeki bir çocuk.Kitabın birçok yerinde Alex’in egemenliğini göstermek,farklı olma isteğini göreceksiniz:evde,kendi takımında,hapishanede.Alex bir keresinde ‘koca tanrı kahretsin diye düşündüm,eğer bu herifler İYİ’nin yanındaysalar ben öbür taraftan olduğuma sevinmeliyim’ der.Alex’in kitap boyunca 2 defa psikolojik değişim geçirdiğine şahit oluyoruz,hani herşey bambaşka olsaydı nasıl olurdu diye düşünürüz ya bazen aynen öyle oluyor.Alex’in suçluları iyileştirme programından mezun olduktan sonra eve gittiğinde ev ortamı,annesi ve babasının davranış biçiminde ben ağladım dostlarım.Hani herşey iyi olduğunda herşey yolunda giderdi? Gitmiyor zira Alex’in intihar etmeden önceki o kısa bölümde hep iyilik yaptığını,iyi düşündüğünü,kendini kontrol ettiğini görüyoruz fakat başına daha kötü belaların geldiğine şahit oluyoruz.Bir suçun cezası nasıl olmalı,insan nasıl değişebilir,insan değişirse bile çevresindeki insanların önyargısı,bakış açıları değişebilir mi? Dünyada herşey hiçbir zaman mükemmel iyi olmadı ve olamayacak çünkü insan diye çamurdan yapılmış kokan bir varlık var ! Alexin çevresindeki tüm insanların birbir zihin kontrolüne uğrayıp,hasta olduklarına şahit oluyoruz.Kimisi polis oldu,kimisi büyüdü evlenmek istiyor…kitabın sonunda diğer tüm insanlar gibi Alex’te gerçekten hasta oluyor ve topluma yani hasta insanlara uyum sağlamaya başlıyor.sıradan insan olmak makina gibi çağımızın en büyük toplumsal hastalıklarından. O artık büyüdü yani zihin kontrolüne teslim oldu,evlenmek istiyor,artık farklı olmak gibi bir hedefleri yok… Arada Alex’i hatırlayınız kardeşlerim
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992.8k okunma
·
31 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.