İsmini sıklıkla duyduğum ama okumak için hiç denk gelmediğim güzel bir kitap için inceleme yapayım. Kahramanımız Gülliver bir doktordur. Gemiyle oradan oraya yolculuk yapar. Bu yolculukları esnasında , dört farklı ülkeye seyahate çıkar. Kahramanımızın ilk uğradığı yer Lilliput yani cüceler ülkesi ikinci olarak seyahat ettiği yer devler ülkesi Bu iki ülke arasında çok bağlantı vardır. Aslında yazarın bize söylemek istediği kendimizi bazen o kadar üstün görürüzki etrafımızdaki her şey çok küçük gelir. Oysaki onlar küçük değil bizim kibrimiz bize bunu böyle gösterir. Başka insanların gözünden bakınca bizde küçücük bir yaratığa dönüşmüş oluyoruz. Gülliver'in uğradığı üçüncü ülke bilim adamlarının yaşadığı uçan ada ülkesidir. Bu ülkede sadece bilim vardır. İnsanlar hep dalgındır. Tıpkı günümüzde teknolojiye kapılan insanların dalgınlığı gibi. Her şeyin bilim olduğuna inanırlar. Maneviyat onlar için önemsizdir. Günümüzde de öyle değil mi? Her şey önemini yitirmedi mi? Aşk, sevgi, huzur ... Bu ada da tam olarak günümüzü hatırlatıyor. Evet son adamıza gelelim. Bu adamızın adı Houyhnhım. Bu adayı atlar yönetmekte. İnsanlara benzeyen Yaholar ise köle olarak kullanılmakta. Yaholar vahşiliğiyle bilinir. Aslında insan dışarıdan kendisine, yaptıklarına bakınca ne kadar iğrenç olduğunu görüyor. Yapılan savaşlar, katliamlar, soykırımlar bunun en iyi örneği değil mi? İnsanoğlu bu doğanın en vahşi en zalim canlısı değil mi? İşte yazar da böyle düşününce yıllarca insanları kendinden uzaklaştırmaya karar vermiş ve atlarla hayat kurmaya çalışmıştır. Şimdi size soruyorum siz olsanız Yaholardan nefret etmez miydiniz ? Bunca savaş ve ölüme rağmen Yahoları sever miydiniz? Kitapta çok fazla betimleme olduğu için sıkılma ihtimaliniz yüksek. Bir okuyuşta bitireyim derseniz kendinizi zorlamanız gerekicek :) iyi okumalar diliyorum herkese

Gulliver’in GezileriJonathan Swift · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20197,1bin okunma

·

15 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Merdümgiriz Semra