Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

280 syf.
8/10 puan verdi
Otuz Beş Yaş
Ölüm üzerine düşünmeyi sevenler ve ölümün kaç farklı noktadan ele alınabileceğini sorgulayan, merak edenler varsa bu şiir kitabı kendilerine tavsiyemdir. Konuşma diline yakın bir üslupla yazılmış şiirlerden oluşan, anlaşılır dilde gayet kolay okunan bir şiir kitabı, Otuz Beş Yaş. Cahit Sıtkı Tarancı, o kadar fazla ölüm üzerine düşünen bir şair ki gerçekten akla gelebilecek her an her şekilde bu konu üzerine düşünmüş ve bu düşüncelerini şiir yoluyla paylaşmayı tercih etmiş biri. Asım Bezirci 1983'te "Otuz Beş Yaş" adlı şiir kitabını derlemeye çalışırken eklemiş olduğu sunuda bu şiir kitabını şairin ölmeden önce yayımladığı şiirleri ile ölümünden sonra yayımlanan şiirlerini bir araya getirerek oluşturduğunu belirtmiş. Derlemenin öncesinde Bezirci, Tarancı'yı ve şiirlerini daha iyi anlamak isteyen okucular için şairin farklı tarihler içerisinde yapmış olduğu üç konuşmayı, bir mektubunu ve bir yazısını da eklemiş. Kesinlikle çok yararlı bir ekleme olduğunu düşünüyorum, en azından halk arasında sadece "ölüm şairi" olarak adlandırılan bir şairin edebi görüşü ve bakış açısına kendi ağzından bu şekilde şahit olmak yararlı bir deneyimdi. Benim ilgimi çeken notlar; Konuşmasında, "Edebiyata nasıl başladınız?" sorusuna verdiği cevaplar sırasında kendisinin Elem Çiçekleri'ni okuduktan sonra bir Baudelaire hayranı olduğunu ve Baudelaire'nin neredeyse bütün hayatını, bütün düşüncelerini değiştirdiğini belirtmiş. Baudelaire'in kendisine suyun dibine inmeyi, kendi içiyle dışı arasındaki farkı anlamayı öğrettiğini de ekleyen şair, Baudelaire sayesinde kendini bulduğunu belirtmiş. Hayatını Baudelaire okumadan önce ve Baudelaire okuduktan sonra diye iki bölüme ayırdığını da ekliyor, şair... Dönemlere olan ilgisi sorulduğu zaman ise, Divan edebiyatına pek vakit ayıramadığını ancak çok saygı duyduğunu, Tanzimat edebiyatını çok da desteklemediğini, Servet-i Fünun'cular arasında da sadece Halit Ziya'nın edebiyata katkı sağladığını düşündüğü ve Fecr-i Ati edebiayatından Ahmet Haşim ile Yakup Kadri'nin gerçek şiirleri edebiyatımıza kattığı yanıtını vermiştir. Şair aynı zamanda bu yanıtına Doğu ve Batı sentezini en iyi yapan kişinin de Yahya Kemal olduğunu eklemiştir. Belki de edebiyata dair en klasik ve kaçınılmaz olan sorulardan "şiir toplum için mi, dava için mi?" sorusuna ise "Şiir yazan adam kör ya da sağır değildir ki çevresinde olup bitenleri görmesin, duymasın; elbette kendisine en çok dokunan şeylerden bahsedecektir. Kunduracıdan ayakkabı beklediğimiz gibi şairden de şiir bekleyelim. Nasıl ki kunduracı hem iskarpin hem çizme yaparsa, şair de gününe ve koşullarına göre ıstırap şiiri, aşk şiiri, isyan şiiri, ölüm şiiri, kurtuluş şiiri yazar. Bütün sorun, sanatçının yaratma gücüne karışmamaktır." Beğendiğim dizeler; (Atatürk ile ilgili olan şiirlerine zaten bittim...) - Bir İtiraf Hiçbir el durdurmadı alnımın ateşini, Gönülden uçurtmamı kimse uçuramadı, Hiçbir el durdurmadı alnımın ateşini. -Kulak Ver Ki Kulak ver, dolaşan ruhumuzu tel tel; Dallardaki tomurcukları ürperten, Bir türkü söylenmede kendiliğinden; Dinledikçe ömrün artar öyle güzel. - Bahar Hikayesi Alıştım her yıl baharı dört gözle beklerim Kulağım o sabahın kuş cıvıltılarında Bahar geldi mi her tasaya benden elveda Ben bütün dallarda açan bütün çiçeklerim
Otuz Beş Yaş
Otuz Beş YaşCahit Sıtkı Tarancı · Can Yayınları · 202011,5bin okunma
·
64 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.