Gönderi

38- Yeryüzünde siyonist yahudi İsrail'in yükselişi tartışılmaz bir gerçektir.¹ Şüphesiz uluslararası karar ve etkinlik organlarında siyonist yahudi nüfuzu da açıkça görülen bir nüfuzdur. Gerek siyasal gerek medya alanında gerekse ekonomide, özellikle de ABD'de, bu böyledir. Biz bunu kesinlikle ırkçı etkilerle yahut antisemitizm etkisinde kalarak ya da kin ve tiksintiyi yaygınlaştırmak için dile getirmiyoruz. Çünkü uygarlık alanında üstünlük sağlamak övülen ve istenen bir husustur. Ayrıca bunun insanlığın hizmetinde ve onun ilerlemesinde kullanılması şarttır. Zulüm, fesat ve başkalarının haklarının gasp edilmesi alanında kullanılmaması gerekir. Yüce Allah onlara yükselmenin ve nüfuz sahibi olmanın yollarını takdir etmiş ve açmış ise meselenin büyütülmemesi, abartılmaması gerekir. Aynı şekilde onların küçük büyük her olayın arkasındaymışlar gibi görülmemeleri veya Allah'ın galip gelen kaderiymişler gibi algılanmamaları gerekir. Onlar da Allah'ın yarattığı insanlardır ve Allah'ın kâinatta yaratıklarının bazılarını bazılarıyla savması, günlerin bazen lehte bazen aleyhte olacak şekilde birbirini izlemesi gibi sünnetleri onlar hakkında da geçerlidir. Eğer onlar Allah'ın takdiri gereği gayretleriyle, yoğun çalışmalarıyla ve iyi organizasyonlarıyla başarılı olabiliyorlarsa geçmiş tarihlerinde de başlarına pek çok musibet gelmiş, pek çok trajedik olaylarla karşı karşıya kalmışlardır. İşte onların bu yükselişine, böyle bir meydan okumaya karşı durmak ve Müslümanların yeryüzünde söz sahibi olup uygarlık alanında ilerlemek için gerekli şartları oluşturmaları amacıyla onlara itici güç olarak bakılması gerekir. ¹Şanı Yüce Allah İsrå suresinin baş tarafında İsrailoğullarının iki defa büyük çapta yükseleceklerinden söz ediyor. Çeşitli gösterge ve karinelerden anlaşıldığı üzere hâli hazırdaki yükseliş birinci yükselişleridir. Güçlerinin yayılmasını ve etkisini göz önünde bulundurarak bunu söyleyebiliriz. Diğer taraftan İsrailoğullarının Davud ve Süleyman (aleyhisselam) dönemlerindeki yükselişleri ıslah amaçlı bir yükselişti, bozgunculuğa yönelik değildi. Bundan sonra onların tarihin hareketinde, olayların yönlendirilmesinde ve bölgelerinde devlet olarak anılmaya değer herhangi bir etkileri olmamıştır. Bu satırların yazarı bu hususu 2001 yılından beri söz konusu ediyor. Şeyh Ömer El-Eşkar ve Tarık Suveydan gibi bu görüşe eğilim gösteren bir takım bilim adamları ve konuyla ilgilenen kimseler bulunmaktadır. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sayfa 59
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.