Gönderi

Ebu Hureyre Radıyallahu anh
Ebu Hüreyre şöyle dedi: ‘Yetim olarak büyüdüm, yoksul olarak hicret ettim. Busre bint-i Gazvan’ın ırgatı oldum. Karnımın tokluğuna, binişte sıramın gelişine, bir yere kondukları vakit onların hizmet ederdim. Bindikleri zaman onları sevkederdim. Ama sonra Allah beni onunla evlendirdi. Hamdolsun Allah’a ki dinin destek ve dayanak kıldı. Ve Ebu Hüreyreyi de imam kıldı. Ebu Hüreyre dedi ki:”Kendisiyle oynadığım küçük bir kedi sebebiyle Ebu Hureyre diye künyelendim.” Ebu Ali b. Es-Seken dedi ki: “İsminde ihtilaf edildi. Nesep alimleri onun isminin Umeyr b. Amir olduğunu söylediler. İbn İshak şöyle dedi: “Arkadaşlarımızdan biri bana Ebu Hureyre’den naklen dedi ki: “İsmim Cahiliye’de iken Abduşems b. Sahr idi. Resûlullah bana Abdurrahman ismini verdi ve künyemi de, gömleğimin yeninde taşıdığım bir kediden dolayı Ebu Hureyre diye verdi. Bu yüzden bana Ebu Hureyre denildi. El-Tirmizi hasen isnad ile Ubeydullah b. Ebi Rafi’den rivayet ediyor: “Ebu Hureyre’ye “Neden Ebu Hureyre diye künyelendin?” dedim. Şöyle cevap verdi: “Ben aileme davar çobanlığı yapıyordum. Küçük bir de kedim vardı. Onu gece bir ağaca bırakırdım. Sabah olunca da yanımda götürür, onunla oynardım. Bu yüzden “Ebu Hureyre” diye künyelendim.” (İbn Hacer) derim ki: “Ebu Hureyre’nin ismi hakkında yirmiye yakın görüş ortaya konulmuştur. Ancak en sonuncusu sadece İslâmda olabilecek bir isimdir. El-Buhari dedi ki: “Ondan ilim ehlinden sekiz yüze yakın kimse rivayette bulunmuştur. Asrında hadis rivayet edenlerin en iyi hıfzedeni idi.” Vekî, nüshasında Ebu Salih’ten naklen şöyle demiştir: Ebu Hureyre radıyallahu anh, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabının en iyi hıfzedeni idi.” Begavi, el-A’meş’ten şu lafızla rivayet ediyor: “Ebu Hureyre sahabelerin en üstünü olmasa da en iyi ezberleyeni idi.” İbn Ebi Hayseme, Said b. Ebi’l-Hasen’den rivayet ediyor: “Sahabeden hiçbiri Ebu Hureyre’den daha fazla hadis rivayet etmiş değildir.” Rabi, İmam Şâfii’den naklediyor: “Ebû Hureyre kendi dönemindeki hadis nakledenlerin içinde hafızası en sağlam olanıdır” Mervan’m katibi Ebu Zuayzia dedi ki: “Mervan Ebu Hureyre’ye beni gönderdi ve o da hadis rivayet etmeye başladı. Beni sedirin arkasında oturtmuştu. Söylediği hadisleri yazıyordum. Bir sene sonra beni tekrar ona gönderdi ve bakmamı emretti. Bir harf bile değiştirmeden rivayet etti.” Sahihu Buhari’de Vehb. Munebbih’in, kardeşi Hemmam yoluyla şu rivayeti nakledilmiştir: “Ebu Hureyre radıyallahu anh dedi ki: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabından hiç biri benden fazla hadis bilmezdi. Ancak Abdullah b. Ömer hariç. Zira o yazardı ben ise yazmazdım.” Ebu Ahmed Hakim şöyle demiştir: “Ebu Hureyre radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in sahabelerinin en iyi hıfzedeni ve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in sohbetine karın tokluğuna en çok devam edeni idi. Ölünceye kadar eli onun elinde idi, nereye giderse o da gidiyordu. Bu yüzden çok hadis rivayet etmiştir.” Ebu Nuaym dedi ki: “Resûlullah’ın haberlerini sahabe arasında en iyi ezberleyen Ebu Hureyre idi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onu müminlere sevdirmesi için Allaha dua etmiştir. Ebu Hilal, Muhammed b. Şirin yoluyla Ebu Hureyre radıyallahu anh’den rivayet ediyor: “Resûlullah’m minberi ile Aişe radıyallahu anha’nın odası arasında sersemlediğimi görenler “Deli” derlerdi. Bende delilik yoktu fakat açlık bu hale getirmişti.” Bu hadis Sahih’te ve başka eserlerde yer almıştır. Ebu Hureyre?” şöyle dedi: “Annem müşrik idi. Onu İslâm’a davet ettim. Kabul etmedi. Bir gün dua ettim. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hakkında hoşlanmadığım şeyler söyledi. Ağlayarak Resûlullah’a gittim ve anlattım. Buyurdu ki: “Allah’ım! Ebu Hureyre’nin annesine hidayet et” Bunun üzerine koşarak çıktım. Kapıya geldiğimde su sesi işittim. Kapıyı açtığımda annem şöyle diyordu: “Şehadet ederim ki Allah’tan başka hak ilah yoktur ve Muhammed onun Resulüdür.” Hemen sevinçten ağlayarak döndüm. Dedim ki: “Ey Allah’ın Resûlü! Beni ve annemi müminlere sevdirmesi için Allah’a dua et.” Resûlullah da bunun için dua etti. Ebû Hureyre şöyle demiştir: “Siz, Ebû Hureyre’nin çok hadis rivâyet ettiğini söyleyip duruyorsunuz. Ben fakir bir kimseydim. Karın tokluğuna Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e hizmet ediyordum. Muhâcirler çarşıda, pazarda alışverişle, Ensâr da kendi malları, mülkleriyle uğraşırken, ben Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in meclislerinin birinde bulunmuştum; buyurdu ki: “İçinizden kim cübbesini yere serer de ben sözümü bitirdikten sonra toplarsa benden duyduğunu bir daha unutmaz.” Bunun üzerine ben üzerimdeki hırkayı yere serdim, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de sözünü bitirince, onu topladım. Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, o andan sonra ondan duyduğum hiçbir sözü unutmadım. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ona şöyle buyurdu: “Ey Ebu Hureyre! Sana yaşadığın sürece terk etmeyeceğin şeyler tavsiye edeceğim” Ebu Hureyre: “Dilediğini tavsiye et” dedi. Şöyle buyurdu: “Sana Cuma günü gusletmeyi, cumaya erkenden gelmeyi, mescitte boş söz konuşmamayı tavsiye ederim. Yine her aydan üç gün oruç tutmayı da tavsiye ederim. Zira bu dehir orucudur. Gecenin tamamını namazla geçirmiş olsan bile sabahın iki rekat (sünnetini) terk etmemeni de tavsiye ederim. Zira bu iki rekatte rağbetler vardır.” Bunu üç defa tekrar etti. “Ey Allah’ın Resûlü! Babam ve anam sana feda olsun. Bunu gizleyeyim mi, ilan mı edeyim?” “Bilakis ilan et ey Ebu Hureyre” buyurdu. Bunu da üç defa tekrarladı. Zikredilen hadis, peygamberlik delillerindendir. Zira Ebu Hureyre asrında Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in hadislerini en iyi ezberleyeni olmuştur. Nesai, Sünen’de İlim babında ceyyid isnad ile rivayet ediyor: “Birisi Zeyd b. Sabit’e gitti ve soru sordu. Zeyd ona şöyle dedi: “Ebu Hureyre’ye gitmeni tavsiye ederim. Ben, Ebu Hureyre ve falan kimse mescitte Allah’a dua ediyor ve zikrediyorduk. Resûlullah çıktı geldi ve yanımıza oturdu. Şöyle buyurdu: “Yapmakta olduğunuz şeye devam edin.” Zeyd dedi ki: “Ben ve arkadaşım dua ettik. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de duamıza amin diyordu. Ebu Hureyre de şöyle diyerek dua etti: “Ben de arkadaşımın istediğinin aynısını istiyorum. Unutulmayan bir ilim isterim” bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Amin” buyurdu. Biz: “Ey Allah'ın Resûlü! Biz de unutulmayan bir ilim isteriz” dedik. “Şu Devs’li delikanlı sizi geçti” buyurdu. Tirmizi, Ömer radıyallahu anh’ın Ebu Hureyre’ye şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Sen Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında en çok devam edenimizsin ve onun hadislerini en iyi ezberleyenimizsin.” Buhari, Said el-Mukberi yoluyla Ebu Hureyre’den rivayet ediyor: “Resûlullah’dan iki kap dolusu ilim aldım. Birini sizlere yaydım. Diğerini yayacak olsam boğazımı kesersiniz.” Ebu Hureyre radıyallahu anh dedi ki: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Hayber’de iken ben geldim. Ben o gün otuz yaşımı geçmiştim. O vefât edinceye kadar onunla beraber kaldım. Hanımlarının evlerinde onunla beraber gider, hizmet ederdim. Onunla beraber gazvelere ve hacca katıldım. Onun hadislerini en iyi bilen ben idim. Allaha yemin olsun onun sahabeliğinde benden önce olan topluluk, Resûlullah’ın yanından ayrılmadığımı biliyorlardı. Onun hadislerini bana sorarlardı. Bunlar arasında Ömer, Osman, Ali, Talha ve Zübeyr de vardı. Allah’a yemin ederim ki Medine’de iken Resûlullah’ın hiçbir sözü benden gizli kalmadı. Resûlullah’ın yanında olan herkesten ve Medine’den çıkan herkesten hadislerini dinledim.” İbn Ebi’d-Dunya, el-Muhtazirin’de sahih isnad ile Ebu Sele­me b. Abdirrahman’dan rivayet ediyor: “Ebu Hureyre radıyallahu anh’ın yanına girdiğimde şiddetli acı çekiyordu. Onu kucakladım ve: “Allah’ım! Ebu Hureyre’ye şifa ver” dedim. O da: “Allah’ım! Onu geri döndürme!” diye iki defa söyledi. Sonra şöyle dedi: “Ölmeye gücün yetiyorsa öl. Ebu Hureyre’nin nefsini elinde tutan Allah’a yemin olsun ki, insanların üzerine öyle bir zaman gelecek de, kişi kardeşinin kabrine uğrayacak ve onun yerinde olmayı temenni edecek.” Begavi, diğer bir tarikten rivayet ediyor: “Ebu Hureyre radıyallahu anh vefâtı yaklaşınca ağladı. Ona bunun sebebi sorulunca şöyle dedi: “Azığımın azlığına ve yolun şiddetine ağlıyorum” İbn Ebi’d-Dünya, Said el-Mukberi’den rivayet ediyor: “Mervan, vefât ettiği hastalığında Ebu Hureyre radıyallahu anh’ın yanına gelmişti. Ona: “Allah sana şifa versin” dedi. Bunun üzerine Ebu Hureyre: “Allah’ım! Sana kavuşmayı seviyorum, sen de benimle karşılaşmayı sev.” Mervan çıkıp çarşının ortasına vardığında Ebu Hureyre vefât etti.”
·
99 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.