Gönderi

Hz Ömer (r.a), Hz. Muhammed'i korkutmak istedim. Namaz kılmak için Beytullah'a gitmek üzere yola çıkınca, onu takip ettim ve Kabe'nin arkasında saklandım. Onu hedef tutarak, bir vaziyet aldım: aramızda sadece Kabe örtüsü vardı. Elimde kılıçla onu öldürmeye hazır vaziyete karşısına çıktım. Peygamber sallallahu sellem de olduğu yerde durdu ve: O gerçekleşecek büyük olay! Nedir o büyük olay? O büyük olayın ne olduğunu sen nereden bileceksin! Ayetlerini okumaya başladı ve: "onlardan art arda kalmış bir şey görür müsün?" ayetini okumaya kadar devam etti. Bu ayetler beni son derece etkilemişti her ayet kalbime saplanan bir ok gibiydi. peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bu ayetleri okumayı bitirdikten sonra kendisine: bu okuduğun nedir diye sordum? O hemen: 'Görebildiklerini ve göremediklerinizi üzerine yemin ederim ki, Kur'an şerefli bir elçin'in getirdiği sözdür." ayetini okudu. "Belki de bu bir şair sözüdür" dedim. Bu sefer de: "Bu şair sözü değildir ne az inanıyorsunuz" ayetini okudu. "Öyleyse O, bir kahinin sözüdür" dedim. "Kahin sözü değildir ne az düşünüyorsunuz" ayeti ile karşılık verdi. Bunun kendisini nereden geldiğini sorunca: "Kur'an alemlerin Rabbinden indirilmelidir." ayetini okudu. Kur'an-ın gerçek olduğunu nasıl bilirim? dedim. Bu sefer de: Eğer peygamber bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı. Elbette onu şahdamarından yakalardık. Sonra onun şahdamarını koparırdık. Hiçbiriniz buna mâni olamazdınız. Ayetlerini okuyarak karşılık verdi. İçimden kendi kendime bütün bunlar hak olduğuna ve beşer sözü olmadığına şehadet ederim dedim.
··
416 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.