Bundan böyle okuduğum kitaplar hakkında küçük de olsa fikirlerimi paylaşmaya karar verdim. Bu da bu paylaşıma dair ilk gönderim oluyor. Kitap okurlarını üç seviyeye ayırırım ben. Başlangıç düzeyinde olup henüz basit okumalar yapan, hangi tür kitapları okumayı sevdiğini bulmaya çalışan, okuduklarını diğer alanlarla birlikte değerlendirebilme yetisinden büyük oranda yoksun kişiler bence birinci seviye okurlardır. Okuduklarını daha farkında, okumalarını amaçları doğrultusunda yapan, hoşlandığı kitap türünün nispeten daha farkında ve farklı disiplinlerle okuduklarını sınırlı da olsa ilişkilendirebilenler ikinci seviye okuyucuları temsil ederler benim nazarımda. Üçüncü seviye okurlar ise okuduğunu ve okuyacaklarına tam hakim, farklı alanlar ve farklı kitaplarla okuduklarını ilişkilendirebilen, insanlara okumalarında yol gösterebilen, bir dokunsan bin kitap işiteceğin kimselerdir. Kendimi ikinci seviye bir okur olarak tanımlıyorum o yüzden bir kitap hakkında inceleme yapmak yükünün altından kalkamayacağımı biliyorum. İşte bu yüzden benim incelemelerim tamamen kişisel zevklerim ve anlayabildiklerimle sınırlı olacak. Sevebilmek kitabına gelmem gerekirse; bu kitap bana kişisel gelişim kitaplarını okumayı neden sevmediğimi bir kez daha hatırlattı. Benim görüşüme göre yeryüzünde ne kadar insan varsa o kadar farklı hayat vardır. Farklı farklı hayatlar söz konusu iken de genel-geçer çıkarımlarda bulunmayı doğru bulmuyorum. Elbette herkesin kendini geliştirebileceği, daha iyi olabileceği durumlar söz konusudur fakat benim söylemek istediğim daha çok herkesin kendi tecrübesi kadar geliştiği yönünde. Hayatımız, ilişkilerimiz ve kişiliğimiz konusunda her zaman ama her zaman tavsiyeye ihtiyacımız vardır özellikle başarılı örnekler üzerinden alınan tavsiyelerin değeri yadsınamaz öncelikle bunları belirteyim ama... ey yazar sevgi konusunda bi şeyler söylemek gerçekten bu kadar kolay mı... diye sormak da gelmiyor değil içimden. Neyse, kitap genel olarak (benim anladığım kadarıyla) ilişkide bir sorun olduğunda karşı tarafı suçlamamamız, önce kendimize yönelmemiz gerektiği, sevginin kazanması için bir şeylerden vazgeçebilmemiz gerektiği hususlarını ele alıyor ve diyor ki gerekirse benliğinden de vazgeç. Ben de aynen bunu okuyan herhangi birinin verebileceği tepkiyi verdim kitabı okurken. "Yok artık !" Herkesle anlaşabilmek, herkesi sevmek ve herkesle ilişkimizi sürdürmemiz gerektiğine inanmadığım için olsa gerek kitabı hiç sevemedim. İlk incelemem kitabın rengi gibi olsun isterdim fakat 'çok satmak' için yazıldığını düşündüğüm bu kitaba yorumlarım hep renksiz oldu. Üzgünüm

SevebilmekGuy Finley · Destek Yayınları · 2019902 okunma

·

46 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Selahattin