Gönderi

464 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Yüzyıllık Yalnızlık, tuhaflıklar, gerçeküstülükler, ilginçlikler...
Bu kitabı ilk okuduğumda henüz kitap okumaya başlamamıştım bile. Ne yazarını tanıyordum, ne de "büyülü gerçekçilik" akımını. Ama kitap beni büyüledi. "Bu romansa, diğerleri ne, diğerleri romansa bu ne", diye düşündüm. En iyi roman sıralamamda ilk sıraya yerleşti ve bunu bir daha okumalıyım diye aklımın bir köşesine not düştüm. 6 yıl sonra arada 300 civarında kitap okurken aklımda yine bu roman vardı. Çok beğendiğim başka romanlar da okudum. Acaba yaptığım sıralama abartı mıydı diye düşündüm ve tekrar okudum. İlk okuduğumdan daha çok beğendim. Bakmayın çok bilmiş sonradan okuma kimi booktuber'ların dediğine, bu kitabı sevmek ve biraz olsun anlayabilmek için yazarı ve büyülü gerçekçilik akımını tanımak gerektiği safsatalarına. Hiçbirini bilmeseniz de çok keyif alabilirsiniz. Bazıları bu kitabı sevmemiş, beğenmemiş, anlamamış, kitaptan sıkılmış.
Niteliksiz Adam 1
Niteliksiz Adam 1
ı okumadan bir kitaba anlaşılmaz,
Sirte Kıyısı
Sirte Kıyısı
ının satırları arasında gözünüz ağırlaşmadan bir kitaptan sıkıldım dememelisiniz. Her sayfasında insanı bambaşka dünyalara götüren bir kitaptan insan nasıl sıkılır? Evet, kitaptaki isimler çok karışık, ben de ara sıra karıştırıyorum ama baştaki aile soy ağacına bakınca her şey netleşiyor.
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
ve
Kayıp Zamanın İzinde
Kayıp Zamanın İzinde
gibi karakter dizini bir
Stefan Zweig
Stefan Zweig
novellasından uzun olan romanların yanında bu kitaba karışık demeyin. Bu incelemeyi kitabı övmek için değil, kitaptaki tuhaf, gerçeküstü ve ilginç bazı hususları not etmek için yazıyorum. Aklıma geldikçe eklemeler yapacağım. 1-İlginçlik olarak Buendia ailesindeki isimlerin sürekli tekrar etmesini sayabilirim. 2-İlk kuşak Buendia'ların akrabalarında doğan domuz kuyruklu çocuk, ki pek çok olayı tetikliyor. 3-Hayaletler: Bu hayaletlerin farkı çok doğal karşılanmaları, kendileriyle uzun uzun sohbet edilmeleri ve yaşayan insanlar gibi yaşlanmaları. 4-Rebeca'nın annesi ve babasının kemiklerinin Buendia'lara gömülmek üzere Rebeca ile beraber gönderilmesi ve bu kemiklerin yıllarca bu evde kalıp hatta duvara katılıp kalması. Ayrıca Rebeca ile kemikleri gönderenlerin Buendia'ları tanıyıp, onları bu kişileri tanımaması. 5-İkinci kuşak Aureliano'nun sezgi yeteneği. 6-İkinci kuşak Arcadia'nun kız arkadaşıyla sevişmek için gittiği evde aralarından geçerken birinin "Günlerden Çarşambaydı" diye sayıklaması. Sayıklanan cümle ilginç. Sanki bir romanın anlatıcısı konuşuyor. Romanda Çarşamba günü kritik bir gün. mesela Albay Aureliano'nun 17 çocuğunun alnına külden haçın çizildiği gün Çarşamba. Herkesin alnındaki kül siliniyor, ancak onlarınki ne yaparlarsa yapsınlar silinmiyor. Ve bunlardan 16'si alınlarındaki haç nişan alınarak öldürülüyor. Birisinin alnına isabet edilemediği için ölmüyor. 7-İkinci kuşak Arcadio öldürüldüğünde kanının belirli bir yol izleyerek Arcadio'nun annesini bulması, annesinin kan yolunu tersinden izleyerek oğlunun cesedine ulaşması. 8-Yine Arcadio'nun cesedinden barut kokusunun ne yaparlarsa yapsınlar çıkmaması. 9-Rebeca'nın duvardaki sıvaları ve toprak yemesi, hatta bir ara böcek de yiyor. Harabe bir evde yıllarca kimseyle görüşmeden dışarıya bile çıkmadan yaşayıp ölüyor. 10-İki kuşakta iki erkeğin aynı kadınla ilişkiye girmesi ve ikinci kuşakta kadının ikisinden de hamile kalması. 11-Uykusuzluk hastalığı ve bu hastalığın bir ilaçla şıp diye geçmesi. 12-Güzel Remedios'un göreni aşık edip mahvına sebep olan güzelliği. 13-Güzel Remedios'un göğe yükselmesi. 14-Fernanda'nun görünmez doktorlarla görüşüp telepatik ameliyat olması. 15-4 yıldan fazla süren yağmurlar. 16-Sarı kelebeklerle dolaşan karakter. 17-Pilar Terriera'nın dokunduğu hayvanın aşırı üremesi ve bu yolla zengin olmaları 18-Ursula'nın yaşlanınca gözlerinin görmemesine rağmen bunu kimsenin farkedememesi, 19-Altın getiren yabancıların altınlarını Ursula'nın bir gün geri gelecekler diye gömmesi ve bunadığı zaman bile bu konuda kimseye bir şey söylememesi, 20-Amarata'nın ölümü görmesi, ölümün Amarata'ya ne zaman öleceğini söylemesi, Amarata'nın ölmeden önce ölülere göndermek üzere insanlardan mektup alması, 21-Ursula'nın ölmeden önce iyice küçülmesi onu alıp dolabın üstüne filan koyabilmeleri, bir sepetten hallice olması, 22-Muz şirketinin toplu sözleşme yapmaması için çevirdiği dolaplar. En son biz işçi çalıştırmadık noktasına geliyorlar ve bunuzkanıtlıyorlar. 23-Maconda kasabasının cari ahlak anlayışından uzak olması, evlilik dışı çocukları diğerleri gibi normal görmeleri, kadınlara kötü gözle bakmamaları. 24-Hiç birşeye şaşırmayıp mıknatısa, buza, de dünyanın yuvarlak olmasına, muza ve trene şaşırmaları, 25-Birinci kuşak Jose Arcadio'nun ömrünün son dönemini hem de yıllar süren bir dönemini bahçedeki kestane ağacının dibinde geçirmesi, 26-Melquiades'in odasındaki hiçbir şeyin bozulmaması, tozlanıp kirlenmemesi, eskimemesi (ta ki ..) 27-Bebekliklerinde ve çocukluklarında tıpatıp benzeyen ikizlerin sık sık birbirlerine berzeyip sonradan farkılaşmaları, aynı gün ölüp, yine tıpatıp aynı olmaları ve mezarlarının son anda karıştırılması, 28-Son kuşak Aureliano'nin her şeyi bilmesi, 29-Kuşların ölmesi, dışarıdan gelen kuşların da kasaba dışına uçmalarğ, 30-Hiçbir şeyin gerçek olmadığı genelev, 31-Pilar Terriera'nın sevgilisinin karısına sevgilisi öldükten sonra sürekli yiyecek göndermesi, 32-Hiç durmayacak olan bir trende sonsuza kadar geçerli bir bilet, 33-En trajik ve bana en dokunaklı gelen BUNDAN SONRASISPOİLER İÇERİR bir buçuk asırlık bu tuhaf ailenin, kurdukları kasabanın ve kasabada yaşayan insanların tamamen unutulması (geçmişe dair herşey bilge Katalonyalının isteği ilePilar Terriera'nın isimsiz mezarına gömüldü) Aklıma gelenler şimdilik bunlar. Geldikçe yazacağım.
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036.4k okunma
·
194 views
Tuğçe okurunun profil resmi
Öğretmen bir arkadaşım, bu eseri okuduktan sonra ağladığını söylediği günden beri , kendimi sorguluyorum. Nerede yanlış yaptım da bu kitabı anlayamadım diye. 🤔 Sanırım doğru zamanda okumadım. Tekrar okuyacağım ve umarım bu sefer doğru zaman olsun. Emeğinize sağlık.
5 previous answer
İhtiyar okurunun profil resmi
Ölümden daha çok ağlanası dramatik bir şey varsa yaşananların hiç yaşanmamış, yaşayanların hiç yaşamamamış gibi olması. Bir nevi sonsuz yalnızlık. Arkadaşınızı ağlatan bu yalnızlık olmalı. Ya da böylesi bir kitabın bitmesi. Tamamen sallıyorum tabi.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.