Halil Cibran'dan okuduğum bilmem kaçıncı kitap! Bu nasıl yazmak be adam! Bu nasıl kalem! Her kitabında saygım artıyor. Zirveyi gördüğüm kitabıysa Kırık Kanatlar. Bu kadar içten, bu kadar toplumsal, bu kadar insani meselelerin seksen sayfalık bir kitapta bu kadar güzel işlenmesi inanılmaz. Hayran kaldım! Halil Cibran bir aydın. Düşünen, irdeleyen, sorgulayan bir insan. Kitaplarında bu özelliklerini sürekli görüyorsunuz. Bu eserinde de Doğu toplumlarının kadına toksik bakışını mükemmel bir kurguyla eleştirmişti. İnsan kitabı okurken şunu düşünüyor: "Böyle akıllı, kadının sırtından geçinmek istemeyen, özgüvenli erkeklerin sayısı artsaydı Doğu toplumları kim bilir ne kadar ilerlerdi!" ••• Kitabın konusu kısaca şöyle: Faris Karami genç bir delikanlı olan isimsiz karakterimizi evine davet eder. Bir gün bu davete icabet eden karakterimiz Faris Karami'nin köşk gibi, saray gibi evinde ev sahibinin kızı Selma Karami'yle tanışır. İki genç ufak tefek sohbet eder. Ve yine bir gün bir ziyaret sırasında genç karakterimiz ve Selma Karami evde yalnız kalır. Yalnız kaldıkları o kısa süre bu iki insanın gönlünün birbirine ısınmasına yeter. Fakat bu iki genç kötü bir haberle yıkılır. Bu haber onların kısacık birlikteliklerine -ki bu anladığınız anlamda bir birliktelik değil, kitabı okumadan ne demek istediğimi asla anlayamazsınız- büyük bir ateş düşürür. Kor gibi yanan iki âşığın yolu değişmeyecek bir şekilde çizilmiş, kaderi sonuna kadar mühürlenmiştir. ••• Yazar Arap adetlerini merkeze koyarak, Doğu toplumlarının tamamının kadına olan çarpık ve tiksinç bakış açısını zeki bir şekilde eleştirir. Paranın temelinde yükselmiş evlikliklerin de Doğu'lu bir kadın için bir çözüm olmadığını, toplumunun ona biçtiği değerde hiçbir değişim yapmadığını müthiş bir kurguyla ve aynı dehşeti içinde barındıran bir süreçle gözlerimizin önüne serer. Selma Karami yalnızca bir karakter değil! O Doğu'daki kadınların temsili! Türkiye (özellikle Anadolu), Hindistan, Suriye, Lübnan, Afganistan! Farklı ülkeler, aynı hikâyeler... Din, dil fark etmeksizin yaşanan aynı kaderler! Bu kitap size şu soruyu sordurtacak: "Gerçekten kadının ayrıştırıldığı, toplumdan dışlandığı tek din İslâm mı?" "Ya da bu yaşananlar dinden ziyade ataerkil toplumun işine gelen kurallar silsilesi mi?" "Toplumun semavi dinlerce günah olan bir şeyi yapan erkeğe ve kadına bakış açısındaki ikiyüzlülük 1500, 2000 ve 2500 yıldır neden hâlâ aynı seviyede?" Muhteşem bir kitaptı. Severek okudum. Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim!

Kırık KanatlarHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20189.6k okunma

·

199 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşenur