Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Geçmişten günümüze kadar avcı toplumlardan yerleşik düzene geçilmesi ilk komünal topluluklarda tarım ve ticaretin gelişmesi ile birlikte siyasi ve hukuki altyapıların oluşması dış tehditlere karşı savunma ve asker ihtiyacına kadar giderek ilk devlet yapılarını ortaya çıkartacak bu tutumlar iktidar olmak, gücü ele geçirmek ya da gündelik yaşamı sürdürme hedef ve stratejilerini gerçekleştirmek için günümüzde bile yoğun olarak kullanılmaktadır. 20 yy.ın düşünürlerinden Horkheimer ise buna karşılık amaçsal ve araçsal akıl karşılaştırmasını yapar. Ona göre eleştirel kuramın ideal standardı Hegel’in akıl kavramıdır. Frankfurt okulunun düşünürlerinden Horkheimer “bireylerin özgür gelişimi nesnel aklın yani toplumun aklının gelişimine bağlıdır.” Araçsal akıl kapitalizmin gelişimi için araçsallaşan akıldır. Amaçsal akıl da toplumun idealini, amacını hedef alan akıldır. Araçsal aklı, aklın kapitalist teknolojik gelişmelere araç olması şeklinde tanımlar, teknik akıl kavramı da araçsal akıldır ve aristoteles’ten gelmektedir, der. Horkheimer, akılsal bir toplumda toplum-birey çatışmasının ortadan kalkacağını söyleyerek rousseau’nun ortak irade kavramına göndermede bulunur. Horkheimer, aklın araçsallaşması, biçimselleşmesi üzerine şöyle der: “Aklın biçimselleşmesinin sonuçları nedir? Adalet, eşitlik, mutluluk, hoşgörü geçmiş yüzyıllarda aklın doğasında varolduğu ya da gücünü akıldan aldığı varsayılan bütün bu kavramlar düşünsel köklerinden kopmuşlardır. Hala birer amaçtırlar ama onları değerlendirecek ve bir nesnel gerçekliğe bağlayacak rasyonel bir etmen yoktur.” Horkheimer’in analizlerinde nesnel aklın görevi amaç belirtmektir. Nesnel akıl, olay ve olguları tarihsel bütünlüğü içinde anlamaya çalışır ve insanlara gelecek için toplumsal perspektifler de kazandırır. Öznel aklın görevi ise araç belirlemektir. Öznel akıl olay ve olguları pratik faydaları içinde anlamaya çalışır ve insanlara içinde bulundukları hayatta başarılı olmaları için perspektifler kazandırır. Bu anlamıyla baktığımızda öznel akıl, kapitalizmin isteyip teşvik ettiği akıldır. Bu akıl aydınlanma dönemiyle beraber ön plana getirildiği için akıl, kendi düşünsel köklerinden kopup araçsallaşmış ve kapitalizmin bir formu haline gelmiştir. Artık kapitalist ekonominin sonuna doğru geldiğimiz için yeni dijital dünyanın modelinde ise insanın tamamen bir meta haline getirildiği hatta fazlalığını kaldırma amacı taşımaktadır. Araçsal akıl anlayışı, insan eylemi için asli ve temel birtakım rasyonel amaçların olabilmesini kabul etmeyip aklın tamamen her nasılsa belirlenmiş keyfi birtakım amaçlara ulaşma noktasında etkin araçların seçimiyle ilgili olduğunu dile getirir. Araçsal aklın en tehlikeli yönü ise konformizmin etkisiyle yaşananların en ideal olduğu yanlışına insanları yönlendirmesi böylece ideale ulaştığını ve doğal olanın bu olduğuna ikna olan bireyler içinde bulunduğu düzenin adaletsizliklerine karşı dehşet bir tepkisizlik ve içine girmesidir. Araçsal akıl genelde tüm dünyada özelde ise ülkemizde hayatın her alanına nüfuz etmiştir. Sonuç olarak: Yaşadığımız nesnel koşulların bir sonucu olarak ahlak ta araçsallaşmış hedonist bir yaşam peşinde koşan benliklerini yitiren bu süreçte bireylerin karakteri aşınmıştır. Bugün belki de her zamankinden daha çok gerçek kişilerle kurduğumuz ilişkiler zemininde içselleştirilmiş bir ahlak inşasına ihtiyaç vardır. Herkesi ne ise o olarak kabul eden ortak bir normlar çerçevesi içerisinde herkesin kendi iyisine ve amacına saygı duyan bir ahlakın inşası mutlaka kurulmalıdır.
Frankfurt Okulu ve Eleştirisi
Frankfurt Okulu ve EleştirisiTom Bottomore · Say Yayınları · 201356 okunma
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.