Kıymetli büyüğüm, Cevat Akkanat hocamın ifade etmiş olduğu bir öngörüyü dikkate alarak edebiyatımızda çok iyi işlere imza atmış bilakis zengin dil bilgisiyle de toplumuza hizmet vermiş kıdemli kalemlerden olan Murathan Mungan’ı bilgi üretmekten çok tüketen toplumumuzda ‘’toplumun bilgi üretenleri’’ olarak kaleme almaktan keyif duyuyorum. Bu metnin içeriğine Murathan hocamızın son çıkarmış olduğu eserin incelemesini yapmak aynı zamanda konunun statiğini sadece kitabıyla sınırlı tutmayıp, Mungan’ın edebi kişiliğine dair özelliklerinden bahsedip çerçeveyi zenginleştirmeyi temenni ediyorum. Murathan Mungan'ın son romanı 995 km adından da tahmin edileceği üzere bir yol hikayesi. Ama öyle bildiğimiz yol hikayelerinden değil. Musa Anter cinayetiyle başlattığı roman, aynı zamanda Mustafa Suphi ve arkadaşlarının cinayetidir. Sabahattin Ali cinayetidir. Abdi İpekçi, Kemal Türkler, Doğan Öz, Cevat Yurdakul, Bedrettin Cömert cinayetleridir. Hrant Dink ve Tahir Elçi’nin katledilmesi bunlara dahildir. Maraş, Sivas, Çorum katliamlarıdır. Susurluk’tan yayılan irindir. 90’lı yıllar aslında bu ülkenin derin tarihidir. Yolun yolcusu Diyarbakır'da bir cinayet işleyerek yola çıkan dini bir örgüt üyesi tetikçi ve onunla çıkılan ve Alanya'da son bulan bir yolculuk. Özellikle benim bir üst kuşağımın hatırlayacağı yerler ve olaylar özellikle ilgimi çektiği, benim gibi daha genç insanlara çıkarım sunan bir kitap. Romanda ilk anda dikkat çeken şey mekânların detaylı anlatımı ve kurulan ilişki. Mekânların anlatımına özel bir önem verilmiş . Mekânlar da kentlerin hafızasıdır. Maalesef son zamanlarda "kentsel dönüşüm" adına yapılanlar kent hafızamızı yok ediyor. Kentlerde oraya özgü bir kapalı çarşı, bir meydan, ilginç sokaklar, o kente özgü ürünlerin satıldığı dükkânlar olmazsa olmazlardır. Buraları çıkarınca kentten, ne kentin ihtişamı ne hafızası kalır. Murathan Mungan mekan tasavvurunu çok güzel dokunuşlarla yaftalayarak bu hafızayı gözümüzün önümüze çizebiliyor. Kitabın yazım sürecine bakmak istedim ve bu kitabın yazım sürecinin 30 yıla yakın olduğunu öğrenmek beni şaşırttı çünkü bu kadar yıl boyunca bu yazının statiğini oluşturarak kitabını konu alan tüm oluşları ince bir hizip ile sindirerek yazıya dökmesi oldukça ustaca bir hamleydi. Avını bekleyen bir aslan nasıl kusursuzca pusuya yatar da o denli bir evhama kapılırsın, tüm koşulları tararsın bunun için. Olası hamleleri, ipuçları… ve Musa Anter ile yakini aile ilişkileri olmasından mütevellit bu kitabı yazmayı kendine bir vefa borcu olarak görüyor. 90’ların üzerinden otuz yıldan fazla zaman geçmesine rağmen hâlâ failleri bulunmayan bir sürü cinayet var. Gerçi faili bulunanlar da ne kadar cezalandırılıyor o da tartışılır. Bu ülkede kendini vatansever zannedenler, bu ülkenin esas vatanseverlerini hâlâ katletmeye, ‘’bebeklerden katiller yaratmaya’’ devam ediyor. Toplum olarak çarçabuk unuttuğumuzdan geçmişin tozunu alan bir eser çıkartmış. Ve geçmiş hakkında pek az bilgi sahibi olan günümüz gençleri tarafından da ders niteliğinde okunmalı.

995 kmMurathan Mungan · Metis Yayınları · 2023854 okunma

·

89 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sümeyra Aktaş