Kitaptan değil ,daha çok yazardan bahsetmek istiyorum. Ayşe Kulin, bana bir öğretmen gibi bakmak istemediğim konuları tek tek anlattı bu kitapta. Bakış açımı değiştiren yazarları seviyorum. Daha önce sadece Füreya' yı okumuştum. Hikayeyi tam hatırlamıyorum; çok yıllar önceydi ama bende bıraktığı duyguyu hala hatırlıyorum. Füreya' nın ölümünde gelen güvercinleri de hatırlıyorum. Yıllar sonra bir röportajında Handan' ın hikayesini anlattığında dikkatimi çekti. Daha önce bahsettiğim önyargılı bakış açısıyla asla gidip alabileceğim bir kitap değildi. Kadın hikayeleri ne kadar da sinirimi bozuyordu aslında. Toplum sorunları , insanlığın sorunları hatta evrenin varoluşu gibi daha önemli konular varken neden aşk hikayelerini okuyayım ki diye düşünüyordum. Ama Ayşe Kulin bana Handan ile resmen bir tokat attı. Kafanı biraz da buraya çevir dedi. Toplumu oluşturan , yetiştiren kadın iken neden görmezden geliyorsun dedi. Kitabın başları biraz klişe gibi gelmişti. Kendini dağıtmış toparlanmak için sahil kasabasına gitmiş yıkık bir kadının hikayesi ile başladı. Osmanlının son dönemlerine girdi; kadının cumhuriyetin kuruluşundaki etkisinden bahsetti ; son olarak gezi olaylarından çıktı. Bana Halide Edip Adıvar' ı anlattı. Kafamı başka yerlere çevirmemi sağladı. Özellikle anaçlıktan bahsederken şu cümleleri kurmuş ki :(tamamen duygularıma tercüman olmuştu). ''Anaçlık ;artık o derece benimsenmiş , ruhumuza işlemiş ki, hayatın bütün renklerinin üzerine bir örtü çektiğini fark bile etmiyoruz bu hissin.'' Aynı hisleri sizde de bırakır mı bilmem ama benim başka taraflara da bakmamı sağladığı için etkilendim. Kesinlikle Handan 'ları okumanızı tavsiye ediyorum. sankikimbilirnee.blogspot.com

HandanAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20147,2bin okunma

17 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İlknur akamca