Gönderi

يَٓا اَيُّهَا الَّذينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَلْتَنْظُرْ نَفْسٌ مَا قَدَّمَتْ لِغَدٍۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ خَبيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ وَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّي اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي رَجَب وَشَعْبَانَ وَبَلِّغْنَا رَمَضَانَ Rahmet ve mağfiret iklimi olan üç ayların eşiğindeyiz. Bizleri bu mübarek günlere ulaştıran Cenâb-ı Allah’a nihayetsiz hamdü senâlar olsun. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimize salâtü selam olsun. Bu müstesna zamanlar, maddî ve manevî kurtuluşumuza, ebedî huzur ve mutluluğumuza vesiledir. Mübarek aylar arasında, kulları ruhen ve bedenen Ramazan’a hazırlayan Receb ve Şaban aylarının ayrı bir ehemmiyeti vardır. Receb ayı girdiğinde, “Allah’ım! Receb ve Şaban’ı hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan’a ulaştır.” şeklinde dua eden Resûlullah üç ayları sevinç içerisinde karşılamıştır. Recep ayı içinde Regâib ve Mirac gecelerini, Şaban ayı da Berât gecesini saklarken, mübarek Ramazan ayı ise Leyle-i Kadir ile taçlanmaktadır. Receb ve Şaban-ı Şerifte, mü’minler oruca teşvik edilerek ve Ramazan-ı Mübarek’te bir ay oruca emredilerek nefsi dizginleyen en birinci vasıta olan açlıkla terbiye edilmiş olurlar. Üç ayların gece ve gündüzlerinde işlenen her türlü hayırlara ve sâlih amellere kat kat sevaplar verilir ve böylece ehl-i iman ibadet ve hayırlara yönlendirilerek gafletten uzaklaştırılmış olur. Üstadımız Bediüzzaman hazretleri, her bir haseneye veya Kur’ân harfine karşılık, sâir vakitlerde bire on sevap verilirken; Receb’de bire yüz, Şaban’da bire üç yüz, Ramazan’da bire bin ve Leylei Kadir’de bire otuz bin sevap verildiğini söylemektedir. Bilindiği gibi, sünnet-i seniyyenin mertebeleri vardır. Feraiz yani farzlar ve vacipler, şeaire taalluk eden sünnetler, haram ve helale dair sünnetler, nevafil yani nafile ibadetler ve âdat-ı hasene diye tabir edilen adaba ve ahlaka ait sünnetlerdir. Bizler de şühur-u selasede en başta feraize, helal ve haramlara taalluk olan sünnetlere dört elle sarılmalı, imkânlar nisbetinde bunu nafileler ile de tezyin etmeliyiz. Malum olduğu üzere Receb ayının ilk Cuma gecesi Regâib Gecesi’dir. Bu mübarek gecenin Cuma gecesinde idrak edilmesi ise onun kıymetini bir kat daha artırmaktadır. Cenab-ı Hakk bu mübarek gün ve gecelerden hissemizi ziyade eylesin. Bu müstesna iklimde bizlere hayır, iyilik ve güzellikler ihsan eylesin ve bizleri saadet-i dareyne mazhar kılsın. Amin. Üstadımızın talebelerine yazdığı bir mektuptaki duası ile bitirelim: “Aziz ve sıddık kardeşlerim ve fedakâr ve sadık arkadaşlarım, evvelâ: sizin, bu mübarek şuhur-u selâse ve içindeki kıymetdar leyâli-i mübarekeleri tebrik ediyoruz, Bu şuhûru selâse, seksen küsur sene bir ömrü kazandırıyor. Elbette sizler gibi mücahidler, onu kazanmaya çalışacaksınız. Cenâb-ı Hak her bir gecesini sizin hakkınızda Leyle-i Mi’rac ve Leyle-i Berat ve Leyle-i Kadir kadar kıymetdar eylesin, âmîn.” (Kastamonu Lâhikası) Umum kardeşlerime birer birer selâm ve duâ eder ve duâlarını bu mübarek şuhur-u selasede isterim. Ve daire-i nuriyede kesretli bulunan masumların ve elleri boş dönmeyen mübarek ihtiyarların masumane duâlarını bütün ruhumla arzu eden kardeşiniz Said Nursî.” (Emirdağ Lahikası)
·
3 artı 1'leme
·
504 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.