Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Gönderi
#KitapYorum
#Okudum
#FGKYayınları
#DividiminUcunda_2_ŞiirlerimÖykülerimAntolojiYarenler
#278Sayfa
Merhaba arkadaşlar,
Bugün karşınıza "FGK YAYINLARINDAN" çıkan edebiyata gönül vermiş, yirmi dört şair ve yazarın öykü ve şiirlerinin bulunduğu Dividimin Ucunda_2 ŞİİRLERİM / ÖYKÜLERİM Antoloji YÂREN'LER kitabıyla geldim. Daha önce DİVİDİMİN UCUNDA _1_ İlk Damlayı tanıtmıştım. Şimdi 2. siyle karşınızdayım. Bu seri benim için ayrıca kıymetli. Zira bu yol hikâyesinde benim de bir öyküm bulunuyor. Bu anlamda müthiş mutlu ve onurluyum. Sevgili Filiz Gökdemir Hocam'a çok teşekkür ederim. Bana inandığı ve güvendiği için.
Önceliğim, her zaman olduğu gibi, kulağımıza ve dilimize yer etmiş kelimelerin ne anlama geldiğini öğrenip kitabın adresine, içeriğine yabancı kalmamak. Burada yolculuğumuz "ANTOLOJİ" ne demek? Kökeni nereden geliyor? Sorularının yanıtıyla tanıtıma devam edelim:
ANTOLOJİ : Şiir (nazım) ya da düzyazı (nesir) parçalarından seçilerek oluşturulan kitap; eş. Seçki, .
Miniminnacık tarihe bir selam verelim:
Antoloji nedir ve tarihi?
Seçki veya güldeste (ayrıca antoloji) bir konu ya da beğeniye göre, derlenen metinlerin bulunduğu eser. Divân-ı Lügati't-Türk, Türk edebiyatındaki ilk seçki olarak görülebilir. Yunanca'daki anthos (çiçek) ile legein (toplamak) kelimelerinden türemiştir. İlk antolojileri Antik Yunanlar derlemişlerdir.
Harika bilgiler değil mi? Yunanlılar işi biliyor.
Şimdi bu ışığın izinde hangi çiçekler toplanmış,? Ben de bıraktığı rayiha ile ruhuma yastık olup, kalbime imbik imbik dökülen can suyu şiir ve öykülerden bahsedeyim.
İlk durağımız; Filiz Gökdemir Hocam'ın "NEM KALDI" şiiriyle başlıyor. Bu kocaman bir hayatın kısacık ama bir o kadar dolu bir hikâyenin şiiri. Kalbin yokuşlu yollarının fırtınalı, yağmurlu, boranlı karlı duyglarda kayboluşun, sonra küllerinden Zümrüd_ü Anka kuşu olup doğuşun öyküsü. Damla damla yüreğinize işliyor.
İkinci durağımız; şair Yavuz Atmaca. "İnce bir çizginin bıraktığı yarım kalmış hayatın, iki tarafına düşen hasretti gidişin." diyor. Öylesine içli ve duygu dolu. Cemal Safiyi hatırlattı bana.
Üçüncü durağımız; yazar Ali Özkaplan. "İmzasız Yazıt ve Enlerim" diyor. Nasıl ince ve duygulu bir hikâye. Düşünüyorum o gönül dostu arkadaşının ismi neydi diye.
Dördüncü durağımız; can ağabeyim çok değerli yazar ve şair Bahri Karapıçak. Ne desem ki!.. Ne anlatsam az, eksik kalır. Sadece o bir insan, hemde en hasından. Okunmaz yaşanır yazdıkları. "Bahtımı aldınız başımdan, tahtımı çaldınız altımdan. Bir beşerim elbette şaşarım, ama; sizlere esefle şaşakalırım." diyor. Varın siz hesabedin...
Beşinci durağımız; Belgin Bozkurt. Altın kalpli şair. "İnsanlar Allah'ın gülü dikenli yarattığından şikâyet edeceklerine, dikenler arasında gül yarattığına şükretmelidir." diyor.
Altıncı durağımız; şair Burhan Bacak. Hayat çok güzel, yaşamak çok güzel, sevdiğim ve sevildiğimi bildiğim zaman en güzel...Ama aşk bu benim için çok inandırıcı gelmiyor artık diyor.
Yedinci durağımız; Orçun Yılmaz.. Daha çok genç. Yolun başında bir kardeşimiz. "Hayatta en güzel şeyler kalbimize dokunan küçük anlardır" diyor. Yolu ve bahtı açık olsun.
Sekizinci durağımız; Sevgili Fatoş Gökdemir. Kendisi "Sanat Edebiyat ve Tasarım Severler Grubu' yöneticisi. O da nahif, içli, duygulu, sevimli ve dost yürek.
Dokuzuncu durağımız; Gürkan Baykal Beyefendi. Papatyaların, aşkın, sevdanın, sılanın, hüznün, gurbetin şairi.
Onuncu durağımız; Hanifi Noyaner. Halk şairi. Vatan, ana, baba, sıla, dost, yaren şiirlerinin üstadı.
On birinci sırada pamuk yürekli Hatice Gülsüm Demircan var. Şiirlerin, öykülerin içli şair ve yazarı. "Şiir yüreğimin çeyiz sandığıdır, ara sıra sergilediğim çeyizlerimdir" diyor.
On ikinci sırada; ben varım. Ne desem ki!... Edebiyata aşık daha yolun başında bir kalem işçisi.
On üçüncü sırada Leyla Özdemir var. Şiirleri çiçek kokulu şair. Bütün şiirleri birbirinden güzel.
On dördüncü sırada; Merve Kılıç var. Genç bir şair. Sevginin, huzurun, umudun sözlerini nakış gibi işliyor gönüllere. Yolu açık olsun.
On beşinci sırada; Nida Yücel var. O da çok genç bir şair. "İçimizdeki iyiliği tüm dünyaya yetirebilmek ümidiyle" diyor.
On altıncı sırada; Pınar Gökdemir Sarı var. "Mühür vurdum yüreğime, sessiz sedasız..." diyor şairimiz.
On yedinci sırada; Recep Zankoğlu Beyefendi var. Ayrılığın, hüzünlerin, aşkın şairi.
On sekizinci sırada; Polisiye yazar Sebahat Ademir var. "KAYBOLUŞ" ve son çıkan romanı ÇIKIŞ/ EXIT İle yazarlık kadrısunda yerini almış.
On dokuzuncu sırada; Sema Güzel Kara var. Öğretmen ve şair. "Madem cennet var diyorsun ayağının altında, birlikte adımlayalım, ne işin var sırtımda" diyor.
Yirminci sırada; Serdar Kuş Beyefendi var. Kendisi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü mezunu bir öğrretmen. Ayrıca arkeolog. FGK Yayınları'nda redaksiyon ve editörlük yapıyor.
Yirmi birinci sırada; yazar Taha Yığmatepe var. İlk romanı "ŞİZOFRENİN GİZLİ PENCERESİ". Önümde uzun bir edebiyat maratonu var, ben ise amansız bir koşucuyum. Diyor.
Yirmi ikinci sırada; şair Turan Kılıç var. Tek özlemim memleketime değilmiş benim özlemim; O samimiyete, iyi insanlara. Diyor.
Yirmi üçüncü sırada; Turgay Mutlu var. Çok yönlü. Pek çok alanda görevler almış. Aşk'a aşık, gönül deryası zengin bir şair.
Yirmi dördüncü sırada Tülay Demir var. Kendi deyimiyle: "Ne şairim ne yazar. Kim bilir? Belki de yaşamın kendisidir yazdıran"diyor.
Emeği geçen herkese teşekkürler, sevgiler, tebrikler.
Son olarak; Yaşadığın hayat, içerideki kalabalık oyuncu kadrosuna rağmen sadece senin kaleminle yazılır.
Diyelim ve ANTOLOJİ 3 için gönüllere demir atalım.
·
557 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.