Gönderi

ÇOK CANIM SIKILIYOR,KUŞ VURALIM İSTERSEN
Ülkü Tamer'in "Konuşma"şiirinde geçiyor."Çok canım sıkılıyor,kuş vuralım istersen"dizesi,çok sayıda gencin de sık sık hayatında... ...Hayatının hangi döneminde olursa olsun insan vaktini değerlendir(e)miyorsa o vakit yavaş ve zor geçer.Ne yapacağını bilemez insan,vaktini nasıl dolduracağını. Bir şeylerle oyalanır ama bitmez bir türlü vakit.Bıkar artık oyalandıklarından ama zaman bıkmamıştır kendisinden.Sonra ne olur?Sonrası genelde biraz tehlikeye dönüşür.Kişi can sıkıntısından bağımlılıklara bulaşır.Ancak bu bağımlılıklar illa kimyasal maddeler olmak zorunda değildir.Kimyasal maddeler bağımlılıkların en görünenidir.Öte yandan kimyasal maddeler kadar göze gelmediği halde insanların sıklıkla günlük hayatlarında kullandıkları ve belki zaman zaman kimyasal maddeler kadar zararlı türlü bağımlılıklar vardır.Mesela saatlerce bilgisayar oyunu oynamak,mesela saatlerce sosyal medyada zaman geçirmek,mesela saatlerce zararlı içerikli sitelerde günleri geceleri heba etmek,mesela saatlerce televizyonda zapping yapmak,mesela saatlerce dizilerin bütün sezonlarını internetten izlemek,mesela saatlerce kafelerde oturmak, mesela saatlerce kalabalık caddelerde amaçsızca yürümek,mesela saatlerce alışveriş merkezlerinde dolanıp durmak,mesela saatlerce arkadaşları için kötü şakalar kurup hazırlıklarını yapmak veya hepten uçup TikTok gibi gariplikler bulmak... Bütün bunlar ve benzeri yüzlercesi temelde can sıkıntısından insanların özellikle de gençlerin başvurdukları yollar.Gençlerin diyorum çünkü hayatın ağır sorumlulukları okul,yaş vs. gibi nedenlerle gençlere henüz verilmediğinden ve gençlerin çoğunluğu da kimse vermeden sorumluluk almadığından vakit değerlendirme anlamında en sıkıntılı grup onlar.Vakti doldurma anlamında demiyorum,vakti değerlendirme anlamında diyorum.Çünkü vakti doldurma ile vakti değerlendirme birbirlerine oldukça uzak iki kavramdır.Mesela kişi yukarıda örnekleri verilen çok sayıda faaliyetle vaktini doldurabilir ancak değerlendirmiş olmaz.Cünkü yaptığı faaliyetler vakti tüketmeye yöneliktir,üretmeye değil.Halbuki vakit üretilirse değerlenir.Vaktin üretilmesi ise bir vakitte kişisel veya toplumsal anlamda değerli bir şey üretip,o üretilenin o anda veya ilerleyen vakitlerde kişinin bizatihi kendisi veya diğer insanlar için bir katkı ortaya çıkarması ve hayatının kolaylaştırması demektir.Öbür türlü diğer insanlara ya da diğer vakitlere taşmayan her faaliyette vakit değerlendirilmiş değil doldurulmuş olur.Karışık gelebilir ama aslında çok basit."Şu an yaptığımı neden yapıyorum ve yaptığım ben dahil kimin ne işine yarıyor/yarayacak?" sorularına vicdanlı verilecek her cevap vaktin doldurulduğunu mu yoksa değerlendirildiğini mi göstermede yardımcı olacaktır. Doldurma amaçlı yapılan faaliyetlerin hiçbiri kişiyi sürekli mutlu etmez.Hepsi tek kullanımlık,anlık olduğundan eninde sonunda bir doyum noktası vardır.Bu doyum noktası da insanın seçeneklerini azaltır azaltır ve son noktada insan keyif alabileceği bir şeylerle vaktini doldurmak için kendisine ya da başkalarına zararlı olabilecek şeyler yapmaya da kalkışabilir.Misal kuş vurmak...
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.