Kitap okuma konusunda sağlam bir geçmişe sahip ve bilinçli okur(!) sayılabilecek insanları çok seviyorum. Konuşmaları sırasında laf lafı, kitap kitabı, yazar yazarı açıyor. Nitekim bu kitabı okumam da benzer bir ilerleyişin sonucu. Bir arkadaş grubuyla oturmuştuk. İlk defa gördüğüm insanlar da vardı. Biri birine kitap hediye etmiş, masada duruyordu. İlgimi çekti sordum. Baktım deneme türünde bir kitap. Ben de deneme arayışı içindeyim dedim. Sizin beğeninizi kazanmışsa ben de okuyayım. Sonra başladı adamımız anlatmaya. Asıl şu kitabını oku bence dedi. Sunay Akın seviyorsan bunu da seversin dedi. Hiç okumadım dedim. İşte böyle bir konuşmanın sonrasında kütüphaneye gitmişken baktım ne var Sunay Akın'ndan. Aldım. Daha önce okuduğum hiçbir şeye benzemiyor. Deneme denebilir belki ama düşünce anlatmaktan çok olay, kişi anlatıyor. Kimi zaman yazar tarafından öyküleştirilmiş olsa da hepsi yaşanmış olaylar, gerçek kişiler. Bir şeyleri birbiriyle ilişkilendirme meselesi baya ilginçti benim için. Bunu yapabilmek için de çokça bilgili olmak gerekiyor sanırım. Okumak, araştırmak, merak etmek... Vurucu finaller de kitabın bir diğer olayı. Bazı finaller gerçekten gözlerimi yaşartırken bazılarının, ismini anmak istemediğim bir herifin "40 yapar" deyişine doğru kaydığını hissettim. Bildiğim insanların bilmediğim yönleri, sadece ismini duymuş olduğum insanların kim olduğu, yeni pek çok değerli şahsiyet, mekânlar hakkında bilgiler... Her şey vardı. Kitabı okurken bir tanıdığıma sordum Sunay Akın'ı. Severim dedi. "Eski hikaye anlatıcımızdır çok severim. Arada doğruluğu kesin olmayan bilgiler de veriyor ama çok faydası olur." diye devam etti. Okuduğum kitabın özeti de bu cümleydi aslında.

Şiirli YastıkSunay Akın · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021674 okunma

15 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

hasci