Bir marketten ucuza bulduğum için aldığım bir kitaptı. Fazla bir bilgim veya okumak için aşırı heveslendiğim bir kitap değildi. Fakat şuan iyi ki de alıp okumuşum diyorum çünkü her anlamda beni yansıtan bir kitaptı. Evreninde ki o gotiklik o kadar çok hoşuma gitti ki özellikle yazar bu konuyu gerçekten çok güzel yazmıştı. Her kelimesinde içinde bulunduğumuz o karanlığı hissedebiliyordum.
Kitaptaki gizemde çok güzel aktarılmıştı ve benim için ters köşeside oldukça iyiydi yani tahmin ettiğim bir katil yoktu fakat katili de o karakter olabileceğini hiç beklemiyordum. Eğer ters köşeli kitaplar seviyorsanız kesinlikle bu kitaba da bir şans vermenizi isterim.
Karakterlere gelecek olursak Signa düşünceleriyle etkiliyici olan bir karakter. Sosyete hayatına dair en ufak fikri olmadiğı için bu konuda çok yanlış düşündüğü düsünceleri vardı fakat benim anlatmak istediğim nokta kesinlikle bu değil. Bahsettiğim düşünce hiç bir şeyden etkilenmeden kendine ait olan düşünceleri... bu konuyu ise benim yorumumdan değil de okuduğunuzda öğrenmenizi çok isterim.
Ölüm... daha ilk sayfalardan çok ama çok seveceğiniz ve her geçen sayfada bu adam daha ne kadar romantik olabilir diye sorgulayacağınız bir karakter. Hani gerçekten daha ne söyleyebilirde işi romantikleştirebilir derken tek bir cümlesiyle dünyanın en romantik adamına dönüşe bilen birisi. Kitapta o kadar çok kötü düşünen adam var ki Ölüm bu kitap için bir yara bandı olabilir.
Diğer ki karakterleri anlatmam gerekirse buraya upuzun paragraflar yazmam gerekir çünkü ne kadar aynı kafada olan bir sürü karakter olsada aslında her biri ince detaylar işlenmiş karakterler . Bu yüzden bence her birini okuduğunuz zaman kendiniz görmeniz daha hoş olucaktır...
Son olarak bu kitaptaki en sevdiğim şey sanırım tüm evrenin depresiflik üzerine kurulu olması bu konuda o kadar güzel alıntılar var ki özellikle "Bu saate sadece ölüler uyur" gibi alıntılar fazlasıyla hoşuma gitti. Ölüler ve hayaletler ilgili olan şeylere ilginiz varsa eğer kesinlikle Belladonna'ya da bir şans vermelisiniz.
