Her günkü basit, renksiz, aşağılık hayatını yaşamaya devam ediyordu.
Merhabalaaaar,
Mükemmel ötesi bir kitap ile karşınızdayım.
Kitabın içeriğine geçmeden önce yazar hakkında bilgi vermek istiyorum.
Oktay Akbal, edebiyat ve gazetecilik dünyasına Servet-i Fünun- Uyanış dergisinde 1943-1944 yıllarında sekreterlik yaparak adım atmıştır. 1969-1991 yılları arası Cumhuriyet gazetesinde Evet/Hayır adlı köşe yazarlığı yaptı. 1992-1999 yılları arasında Milliyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptıktan sonra yeniden Cumhuriyet gazetesine döndü.
1983 yılında anayasa konusundaki bir yazısı nedeniyle üç ay hapis yattı.
Oktay Akbal, Fransızca öğretmenliği ve MEB müfettişliği görevlerinde bulunan, daha sonra da siyasete atılan Ayla Akbal’la evliydi, Oya Akbal adında bir kız çocuğu vardır.
Oktay Akbal, 28 Ağustos 2015 tarihinde Muğla’da 92 yaşında ölmüştür. Yazarın hayatı kısacası böyle.
Yazarı tanıdığım halde hiçbir kitabını okumamıştım, neden bilmiyorum ama bir türlü ısınamamıştım. Sonra bu kitabı gördüm kütüphanede. Başlık çok ilgi çekiciydi.
-Suçun nedir?
- 
Suçumuz İnsan Olmak
Diyalog böyle miydi yoksa insanların suçları mı anlatılıyordu? Olay tam olarak neydi?
Kitabı araştırırken bir de ödül aldığını öğrendim.
1958 - Türk Dil Kurumu Roman Ödülü - Suçumuz İnsan Olmak
Evet, okumamak için hiçbir sebep kalmamıştı.
Sizce her evlilik mutlu bir aşkla mı devam eder? Ben aşkın kalıcı olduğuna inanan biri değilim. Bu kitapta da bunda kesin bir hüküm verdiğimi -o hükmün de doğru olduğunu- öğrenmiş oldum.
Mutsuz bir evlilikten bahsediliyor. Başkalarıyla evli olan kişilerin birbirine olan aşkı anlatılıyor, işin garibi ikisinin de mutsuz bir evliliği varken gerçek huzuru, aşkı birbirinde bulabilmiş olmaları. Evet, iki yarım, bir tam edermiş. Bir kere daha anladık bunu. Gizli saklı aşklarını yaşamaya devam ederken kendi hayatlarına devam etme mecburiyetinde olmalarını fark edip kendi hayatlarına dönmeleri ile bitiyor kitap.
Kitap mükemmeldi, tek bir kusuru vardı. Adına "aldatmak" dediğimiz bu kavramı "Suçumuz İnsan Olmak," diyerek nasıl da kapatabilmişler konuyu? İşin garip yanı da bu işte. İnsanlık adı altında yaptığımız hataları insanlık suçu diyerek kapatmak. Buna suçumuz insan olmakta değil, suçumuz insan olamamakta demek daha mantıklı geldi bana.
Bu kusuru saymazsak, gönül rahatlığıyla önerebilirim.
"Ömrünün tek bir anına sığıyordu o insanın varlığı."
•Sayfa 17
"Boşunaydı demek aşk.
Aşktan bir şeyler ummak."
•Sayfa 43
"Aşk, bir insanın ötekini istemesi, ona hayran olması, onu arzulaması mıdır?"
•Sayfa 119
Kaynakça;
biyografi.info/kisi/oktay-akbal
··
22 artı 1'leme
·214 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.